Примери за използване на Soruşturuyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
BM Afganistanı Soruşturuyor.
Polisler, Atrian bir grup tarafından gerçekleştirilen saldırıyı soruşturuyor.
Şu anda bunun nasıl olduğunu soruşturuyor ve bunun gerçekleştiğini üzülerek üzüyoruz.
Sen soruşturuyor gibisin.
Yani, sanki Leonardı soruşturuyor gibisiniz.
Askeri Polis soruşturuyor ancak şu ana kadar herhangi bir tutuklama yapılmadığını söyledi.
Seattle Emniyet Müdürlüğü sizi Janet Warren cinayetinde bir şüpheli olarak soruşturuyor.
Shivaninin başına gelenleri soruşturuyor.
Finnin davasını soruşturuyor.
Bir Emniyet Müdürü ensemde işimi soruşturuyor.
SEC dolandırıcılığını soruşturuyor.
Polis hala vakayı soruşturuyor ancak henüz bir kanıt bulunamadı.
SETimes: Polis sahte para olaylarını nasıl soruşturuyor; bölge polisiyle işbirliği yapıyor musunuz?
Makedon başsavcısı, eski Cumhurbaşkanı Branko Zrvenkovskinin'' Umut'' adlı bir PR stratejisi için Sloven uzmanlar tutmakla halkın parasını kötüye kullanıp kullanmadığını soruşturuyor.
Misyonun sözcülerinden Blerim Krasniqi SETimesa verdiği demeçte,'' EULEX savcıları ve müfettişleri şu anda toplam 76 adet savaş suçu davasını soruşturuyor.
Haberlerde ayrıca: AK, Romanyanın bir Ford Motor fabrikasına yaptığı yardımı soruşturuyor ve Kosova NATO üyeliği için bastırmaya başladı.
Özel Birim, Helmandda Danimarkalı askerlerin vahşet uyguladığını iddia eden İslami örgütleri soruşturuyor.
SEC, sana Ford bir dümen çevirmeden önce yapmanı söylediğim…-… tüm anlaşmaları soruşturuyor.
Polisler polisleri soruşturuyor, ve onların kahramanlar yapması yüzünden Şef Cervantes sivil gözetim kurdu.
Ofisim diğer gruplardan çok Afrikalı Amerikalıları soruşturuyor,… ben de nedenini öğrenmek istiyorum.