Примери за използване на Yoksul на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
En yoksul devlet başkanı olarak anılıyorum ama kendimi yoksul hissetmiyorum.
Yoksul bir dul kadın
Kolay olmamasına karşın, çünkü yoksul olacağım.
Hatta kendi yoksulken, daha yoksul olana yardım etmek.
O ülkeler neden bu kadar yoksul?
Ve tanım gereği artık o yoksul değil.
O çirkin ve yoksul.
Üstelik zaten çok yoksul bir ülke.
Ama biri, kötü biri, bir yoksul ve sevgi dolu bir çocuk.
Zengin, yoksul, kızılderili reisi.
Ama, şimdi yoksul Yunus davranış shipmates işareti.
Veya yoksul Meksikalı adam.
Yoksul, çeyizsiz bir kız, ince eleyip sık dokuyamaz.
Mutlu olmak, yoksul bir terzinin de hakkıdır.
Yoksul kızın hikayesi ne kadar hüzünlü, seni hiç etkilemedi mi?
Yoksul kız, ha?
Peki yoksul ne yapsın?
Bay Filargi… yoksul bir çocuk olarak doğmuşsunuz, doğru mu?
Yoksul yaşlı Labienus.
Ben yoksul bir köylü ailesinin çocuğuyum.