PART OF THE SOLUTION - Turkce'ya çeviri

[pɑːt ɒv ðə sə'luːʃn]
[pɑːt ɒv ðə sə'luːʃn]

Part of the solution Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
my people over there, or step up and be part of the solution.
bir adım atıp çözümün bir parçası olmalarını söyle.
Or part of the solution. Claire likes to say you can be part of the problem.
Claire der ki ya sorunum bir parçası… ya da çözümün bir parçası olabilirsin.
Part of the solution for Romania, he said, would be adopting the euro,
Romanya için çözümün bir kısmının, mevcut şartlar bunu zor hale getirese
of wider significance:">make the practitioners part of the solution.
bu geleneğin uygulamacılarını çözümün bir parçası yaparak.
university joins the crowdfunding Health-Health movement, and becomes part of the solution.
üniversiteniz Healt-Health hareketi için kitle fonlamaya katılarak çözümün bir parçası olabilir.
Enable Show More button to reveal parts of the solution in written practice.
Yazılı alıştırmada çözümün parçalarını ortaya çıkarmak için Daha Fazla Göster düğmesini etkinleştir.
We are part of the solution.
Çözümün parçasıyız.
We're part of the solution.
Biz çözümün bir parçasıyız.
We're part of the solution.
Bir çözümün parçasıyız.
I'm part of the solution.
Ben de çözümün bir parçasıyım.
I'm part of the solution.
Çözümün bir parçasıyım.
Being part of the solution, Daddy.
Çözümün bir parçası oluyorum sevgili babacığım.
You're not part of the solution.
Sen çözümün bir parçası değilsin.
I believe in being part of the solution.
Çözümün bir parçası olmaya inanırım.
Renewable energy might be part of the solution.
Yenilenebilir enerji çözümün bir parçası olabilir.
I need to be part of the solution.
Benim de çözümün bir parçası olmam gerekiyor.
And we also are part of the solution.
Problemin ve dolayısıyla çözümün de bir parçası durumundayız.
They say that's part of the solution.
Bunun çözümün bir parçası olduğunu söylerler.
I'm part of the solution now, Jerry.
Artık çözümün bir parçasıyım, Jerry.
And that makes you part of the solution.
Bu da seni çözümün bir parçası yapıyor.
Sonuçlar: 267, Zaman: 0.0516

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce