A QUEUE in Turkish translation

• kuyruk
• sıra
• sıraya

Examples of using A queue in English and their translations into Turkish

There is already a queue!
Şimdiden sıraya girmişler.

There's a queue, okay?
Bir sıra vardır tamam mı?

There's a queue that will fill.
Dolduracak bir kuyruk var.

There's a queue. Excuse me!
Afedersiniz burada bir sıra var!

This dreadful weather has produced a queue into the street I'm told.
Bu korkunç hava sokakta bir kuyruk oluşturdu, bunu söylemiştim.

Outside, inevitably a queue.
Dışarıda elbette bir sıra var.

Oi. There's a queue.
Hey, burada bir sıra var.

Cause, I can't imagine there's a queue of donors.
Zira… donör olmak için kuyruğa girdiklerini hiç sanmıyorum.

You are not obliged to apply for a dwelling even if you have a queue number.
Sıra numarası almış olmanız, konut için başvuruda bulunmak zorunda olduğunuz anlamına gelmez.

A queue for tables. want to eat at Tiger Bites, So many people there is now.
Birçok kişi Tiger Bitesta yemek istiyor, masalar için kuyruk var.

If you want to apply for a right-of-occupancy dwelling, you need to get a queue number from the City of Espoo or Helsinki.
Kullanım hakkı saklı konut için başvurmak istiyorsanız sıra numarası almanız gerekir. Sıra numarasını Espoo ya da Helsinki şehirlerinden alabilirsiniz.

To do you any favors, pal. There will not be a queue of people lining up round here.
İnsanlar size yardım etmek için sıraya girecek değil yani.

right-of-occupancy housing in Helsinki, Espoo or Vantaa; first, obtain a queue number.
kullanım hakkı saklı konut edinmek istiyorsanız, önce bir sıra numarası alın.

all the women grumbling, of course. and there would be a queue about a mile long.
yaklaşık bir mil uzunluğunda bir sıra olurdu, tüm kadınlar homurdanırdı elbette.

every Monday morning and there would be a queue about a mile long, all the women grumbling, of course.
yaklaşık bir mil uzunluğunda bir sıra olurdu, tüm kadınlar homurdanırdı elbette.

A queue leading to a production step shows that the step is well buffered for shortage in supplies from preceding steps,
Bir sıra önde gelen bir üretim adım gösteren bir adımdır iyi tamponlu için sıkıntısı malzemelerden yukarıdaki adımları,

Please form a queue.
Lütfen sıraya girin.

Everybody stand in a queue.
Herkes sıraya girsin.

You are in a queue.
Ve sırada siz varsınız.

There is a queue, Luke.
Sıra var Luke.