DECIDED TO MAKE in Turkish translation

[di'saidid tə meik]

Examples of using Decided to make in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Decided to make you a project of mine.
Seni şahsi meselem yapmaya karar verdim.
I decided to make him lose his job and stole his jeep.
Ben onun işinde kaybetmesine karar verdim ve onun jeepini çaldım.
Colorist Gyorgyi Peluce was the person who decided to make the characters yellow.
Renklendirici Georgi Deluse, karakterlerin rengini sarı yapmaya karar veren kişiydi.
I have decided to make friends with them.
Onlarla dost olmaya karar verdim.
So you decided to make one of your own.
Siz de üretmeye karar verdiniz.
The lab coat, I decided to make it grey.
Labaratuvar önlüğünün gri olmasına ben karar verdim.
The Army decided to make him an intelligence analyst. Instead of discharging Manning.
Istihbarat analisti yapmaya karar vermişlerdi. Manningi ordudan atmak yerine.
I decided to make history.
Ben de tarih yazmaya karar verdim.
Somebody decided to make these amazing circles with spokes.
Birileri, bu şaşırtıcı çemberlerle birlikte tekerlek desenlerini yapmaya karar verdi.
Instead of discharging Manning, the Army decided to make him an intelligence analyst.
Manningi ordudan atmak yerine istihbarat analisti yapmaya karar vermişlerdi.
So, of course, we decided to make a few minor modifications.
Tabii ki biz de birkaç ufak değişiklik yapmaya karar verdik.
Two years prior… these guys decided to make an early withdrawal.
Iki yıl önce… bu herifler erken geri çekilmeye karar verdiler.
And the girls decided to make it an annual event.
Ve kızlar bunu her yıl yapmaya karar verdiler.
Augustus decided to make Ancyra one of three main administrative centres in central Anatolia.
Augustus Ankarayı Orta Anadolunun üç yönetim merkezinden biri yapmaya karar verdi.
Tom decided to make spaghetti for dinner.
Tom akşam yemeği için spagetti yapmaya karar verdi.
Tom decided to make a deal with Mary.
Tom Mary ile bir anlaşma yapmaya karar verdi.
Well, Melissa's decided to make you her new project. Okay.
Tamam. Bak, Melissa seni yeni projesi yapmaya karar verdi.
Okay. Well, Melissa's decided to make you her new project.
Tamam. Bak, Melissa seni yeni projesi yapmaya karar verdi.
Looks like Caesar decided to make himself a sandwich. My kitchen!
Mutfağım! Görünüşe göre Caesar kendisine sandviç yapmaya karar vermiş.
One day, several generals decided to make an attempt on his life.
Bir gün, bir kaç general onu öldürmeyi kararlaştırdı.
Results: 118, Time: 0.0663

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish