Examples of using Decided to join in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Glad you grew some balls and decided to join us.
Olgunlaşıp bize katılmaya karar verdiğine sevindim.Yanker decided to join us.
Yanker bize katılmaya karar vermişti.Yanker decided to join us-- a bit late in the term.
Yanker bize katılmaya karar vermişti.I see you decided to join the 21st century and shit.
Yüzyıla senin de katılmaya karar verdiğini görüyorum.Agent Walker decided to join the party.
Ajan Walker partiye katılmaya karar vermişler.You finally decided to join the fight.
Sonunda sen de savaşa katılmaya karar verdin.Okay, is that why you decided to join us?
Peki, bu yüzden mi bize katılmaya karar verdin?Looks like they decided to join the hunt.
Görünüşe göre onlar da ava katılmaya karar vermişler.Because of that one promise? So you decided to join him?
Yani o tek söz yüzünden mi ona katılmaya karar vermiştin?I decided to join you.
Look who decided to join us.
Bak kim bize katılmaya karar vermiş.Good morning, Emily. I decided to join you.
Günaydın, Emily. Size katılmaya karar verdim.Tom decided to join the army.
Tom orduya katılmaya karar verdi.And your brother over here decided to join the party.
Ve kardeşinde bu partiye katılmaya karar verdi.Kaida, decided to join us?
Kaida, Bize katılmaya mı karar verdin?Cause little sister decided to join team good guys for the time being.
Çünkü bu arada, küçük kız kardeş iyilerin takımına katılmaya karar verdi.Those who decided to join us.
Bize katılmaya karar verenler.He got really"polite" and decided to join the accordion band.
Fazla kibarlaştı ve akordeon grubuna katılmaya karar verdi.Decided to join me, Mr. Chance?
Bana katılmaya mı karar verdiniz, Bay Chance?In the 1920s he and his wife Grace decided to join his brother in California.
Lerde o ve eşi Grace Kaliforniyada erkek kardeşine katılmaya karar verdi.
