DECIDED TO KEEP in Turkish translation

[di'saidid tə kiːp]
[di'saidid tə kiːp]
tutmaya karar verdi
devam ettirmeye karar verdim
saklamaya karar vermişler
tutmaya karar verdik
tutmaya karar verdin

Examples of using Decided to keep in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yeah, I decided to keep using it.
Evet, bunu kullanmaya devam etmeye karar verdim.
When Camelot finally fell, Merlin decided to keep The Demon in the service of humanity.
Camelot düştükten sonra, Merlin iblisi insanlığın hizmetinde tutmaya karar verdi… ve onu Kral Arthurun soylularından biriyle birleştirdi.
Merlin decided to keep The Demon in the service of humanity When Camelot finally fell.
Camelot düştükten sonra, Merlin iblisi insanlığın hizmetinde tutmaya karar verdi… ve onu Kral Arthurun soylularından biriyle birleştirdi.
I was pregnant with Sam at the time so I had the kids to think about and decided to keep the business running.
O zamanlar Same hamileydim çocukları da düşünerek işi devam ettirmeye karar verdim.
When Camelot fell, Merlin decided to keep the demon in service of humanity and merged it with one of King Arthur's noblemen.
Camelot düştükten sonra, Merlin iblisi insanlığın hizmetinde tutmaya karar verdi ve onu Kral Arthurun soylularından biriyle birleştirdi.
I was pregnant with Sam at the time so… I had the kids to think about and decided to keep the business running.- I'm sorry.
O zamanlar Same hamileydim… çocukları da düşünerek işi devam ettirmeye karar verdim.- Üzüldüm.
Some of us parents have decided to keep our children home until we know what's going on.
Biz ebeveynlerin bazısı ne olduğunu öğrenene dek çocuklarımızı evde tutmaya karar verdik.
I'm sorry. I was pregnant with Sam at the time so… I had the kids to think about and decided to keep the business running.
Üzüldüm. O zamanlar Same hamileydim… çocukları da düşünerek işi devam ettirmeye karar verdim.
But then the Balkan war ended and you decided to keep Dempsey out there.
Fakat sonra Balkan savaşı sona erdi,… ve sen de Dempseyi orada tutmaya karar verdin.
I have decided to keep my finger on the button so I can't hear anything that's going on in there.
Elimi düğmede tutmaya karar verdiğim için orada olan biteni duyamıyorum.
Yeah. we all took a vote last night and decided to keep things quiet.- Yeah. Sophie.
Evet. Sophie… -Evet. Dün gece bir oylama yaptık ve sessiz kalma kararı aldık.
And Elizabeth might decide to keep you and your son here indefinitely.
Ve Elizabeth seni ve oğlunu süresiz olarak burada tutmaya karar verebilir.
So this man decides to keep a painting, this man keeps his mistress this man keeps his horse, this man keeps his garden.
Şu adam bir tablo saklamaya karar veriyor, şu, hizmetçisini saklıyor şu, atını saklıyor, şu bahçesini saklıyor..
At dinner, Peter breaks the news to his children, but decides to keep it from Lois.
Akşam yeneği sırasında Peter, işinden kovulduğu haberini çocukları ile paylaşır ancak bu haberi Loisden saklamaya karar verir.
And in the infinite wisdom of the FBI You use me as bait you decide to keep all that from me in my own backyard?
Beni takip ettin, gözetledin… yem olarak kullandın… ve FBIın sonsuz bilgeliğiyle… kendi arka bahçemde bunları benden gizlemeye mi karar verdin?
And in the infinite wisdom of the FBI You use me as bait you decide to keep all that from me in my own backyard?
Beni yem olarak kullandınız… ve FBIın sonsuz bilgeliği… yani siz, bunu arka bahçemde saklamama mı karar verdiniz?
in the infinite wisdom of the fbi, you decide to keep all that from me in my own backyard?
bunu arka bahçemde saklamama mı karar verdiniz?
You decided to keep her.
Onu tutmaya karar verdin.
He decided to keep it open.
Açık tutmaya karar verdi.
I decided to keep him.
İşimde kullanmak için onu tutmaya karar verdim.
Results: 818, Time: 0.0522

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish