EMPHASIZE in Turkish translation

• vurgulamak
• vurgulayacağım
• vurgular
• belirtmeme
• vurgula
• vurgulamaktadır
• altını

Examples of using Emphasize in English and their translations into Turkish

Please emphasize this to the government.
Lütfen bunu Hükümete vurgulayın.

Emphasize words.
Kelimeleri vurgulayın.

Before we begin, let me emphasize that Mr. Elderman… has no formal education beyond the high school level.
Başlamadan önce, şunu vurgulamak isterim ki Bay Elderman liseden sonra eğitim görmemiştir.

I'm going to once more emphasize the similarities of those things which we see in the… Similarities with human anatomy.
Bir kez daha vurgulayacağım… İnsan anatomisiyle olan benzerlikler. Gördüğümüz şeylerin benzerliklerini.

And I would emphasize that I think our first duty
Vurgulamak isterim ki, ilk görevimiz… tek

Such insights emphasize the forms of cultural practice that arise concurrently with emerging technological platforms, and question the focus on technological media, per se.
Bu anlayış aslında, kültürel uygulama biçimleriyle eş zamanlı ortaya çıkan teknolojik platformları ve teknolojik mecraları sorgulamayı vurgular.

That it cannot affect the safe Let me emphasize that the FBI has no reason to believe… return of Agent Scully's child.
Şunu belirtmeme izin verin; FBI bu durumun Ajan Scullynin çocuğunun eve… güvenli bir şekilde dönüşüne engel teşkil etmeyeceğine inanıyor.

And I would emphasize that I think our first duty is to recognize that there is not one India but several.
Vurgulamak isterim ki, ilk görevimiz tek değil, birkaç Hindistanın varlığını tanımaktır.

That it cannot affect the safe return of Agent Scully's child. Let me emphasize that the FBI has no reason to believe.
Şunu belirtmeme izin verin; FBI bu durumun Ajan Scullynin çocuğunun eve… güvenli bir şekilde dönüşüne engel teşkil etmeyeceğine inanıyor.

I can only emphasize… that the problems concerning our consignments of tea… are not of great relevance.
Tek yapabileceğim… çay sevkiyatı hakkındaki sorunların… konuyla pek ilgisi olmadığını vurgulamak.

Let me emphasize that we do not know who or what has triggered this outbreak of anti-mutant violence.
Bunu kimin veya neyin tetiklediği konusunda hiçbir bilgi sahibi olmadığımızın altını çizelim. Anti Mutant eylemleri devam Ediyor.

Let me emphasize that the fbi has no reason to believe that it cannot effect the safe return of Agent Scully's child.
Şunu belirtmeme izin verin; FBI bunun… Ajan Scullynin çocuğunun güvenle geri dönmesinde bir etkisi olabileceğine inanmamaktadır.

The ones that make history, only emphasize… the struggle for life through their doings… that eternal conflict.
Tarihi yazanlar sadece yaptıkları… daimi çatışmalar aracılığıyla yaşam mücadelesinin altını çizenlerdir.

Angel, we just wanted to take a moment and emphasize how important this party really is to us.
Angel, sadece birkaç dakikanı almak ve bizim için bu partinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz.

Horizontal brushstrokes emphasize the plain that fills most of the painting; tension is created by the diagonal strokes of the road cutting across the plain.
Yatay fırça darbeleri tablonun çoğunu dolduran ovayı vurgulamaktadır; gerginlik ise ovanın içerisinden geçen yolun çapraz vuruşları ile oluşturulmuştur.

Nowadays, most proponents of secularism emphasize the link between secularism and‘national unity' between Coptic Christians and Muslims.
Günümüzde, Mısırdaki lâiklik taraftarları en çok lâiklik ve ulusal birlik ile Kıpti Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki bağı vurgulamaktadır.

And emphasize how important this party really is to us. Sorry. So, uh, Angel, we just wanted to take a moment.
Affedersiniz. Angel, sadece birkaç dakikanı almak ve bizim için… bu partinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz.

Christian countercult activist writers also emphasize the need for Christians to evangelize to followers of cults.
Ayrıca Hristiyan kült karşıtı aktivistler, Hristiyanların kült üyelerine İncilin mesajını anlatması gerektiğini vurgulamaktadır.

If you're expecting Mr. Booker to get special treatment because of that, let me emphasize the word"former.
Bay Bookerın bu sebepten özel muamele göreceğini umuyorsanız eski'' kelimesini vurgulamak isterim.

Opposition parties in RS back the entity referendum, while parties from Federation of BiH emphasize that the issue is a state-level matter.
SCdeki muhalefet partileri taraftaki referandumu desteklerken, BH Federasyonundan partiler konunun devlet düzeyinde bir mesele olduğunu vurguluyor.