FROM A DIFFERENT ANGLE in Turkish translation

[frɒm ə 'difrənt 'æŋgl]
[frɒm ə 'difrənt 'æŋgl]
başka bir açıdan
another angle
another visual
değişik bir açıdan
bambaşka bir açıdan

Examples of using From a different angle in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Here's the same scene from a different angle.
Burada aynı sahne farklı açıdan gösteriliyor.
Here's the same scene from a different angle.
Burada aynı sahne farklı açıdan görülüyor.
The gorilla teaches you to see a problem from a different angle.
Goril, bir soruna farklı açılardan bakmamızı öğretiyor.
That is exactly why I decided to come at it from a different angle. Take a look.
Ben de işte bu yüzden farklı bir açıdan bakmaya karar verdim.
I was thinking that maybe I could come over and we could approach training from a different angle.
Gece sana uğrayıp çalışmamıza farklı bir açıdan devam edebiliriz diye düşünüyordum.
The knight is facing sideways in space C3-- he's telling her to look at that space from a different angle.
At, C3 alanında yana bakıyor. Ona, değişik bir açıdan o alana bakmasını söylüyor.
Needs to be approached from a different angle. Your husband and I agree that the Baring trial.
Kocanızla birlikte Baring davasına tamamıyla… farklı bir açıdan yaklaşılması konusunda hemfikiriz.
I'm personally very happy with the fact that people abroad can look at Russia from a different angle… and see us not as the enemy or a great superpower with nuclear weapons.
Bir süper güç olarak görmeyecekleri gerçeği beni çok memnun ediyor. Yabancıların Rusyaya değişik bir açıdan bakabilecekleri ve bizi düşman veya nükleer silahları olan.
Only it's from a different angle. So Madame Duret has the exact same landscape in her office.
Madam bu yüzden, Ofisinde Aynı resim, Farklı bir açıdan tabii.
The same location, the same table from a different angle, and photos in the same style.
Aynı yer, farklı açıdan aynı masa, aynı tarzda fotoğraflar.
Maybe you can go at it from a different angle, like, you see a glimmer of goodness in him
Belki de farklı bir açıdan bakarsan olabilir. Mesela, diyelim
To express this from a different angle imagine the economic ramification of production methods that strategically maximize the efficiency
Buna başka bir açıdan bakarsak, bir ürünün verimliliğinin ve sürdürülebilirliğinin bilinen en iyi hammadde
traveling the world in a wheelchair lve seen life from a different angle and thats taught me on a spiritual level to just accept and to be happy, what evers coming next.
onunla dünyayı gezmekle edindiğim deneyimle Hayatı farklı bir açıdan gördüm. ve bunun bana manevi anlamda öğrettiği gelecek olan herneyse onu sadece kabul edip onunla mutlu olmaktır.
can look at Russia from a different angle… I'm personally very happy with the fact that people abroad.
görmeyecekleri gerçeği beni çok memnun ediyor. Yabancıların Rusyaya değişik bir açıdan bakabilecekleri ve bizi düşman veya nükleer silahları olan.
Let's try approaching this from an different angle.
Hadi buna farklı bir açıdan yaklaşalım.
From a different angle.
Farklı bir açıdan tabii.
Now from a different angle.
Şimdi başka bir açıdan.
Approach the problem from a different angle.
Probleme farklı bir açıdan yaklaş.
They all see it from a different angle.
Üçünün de farklı görüş açıları vardır.
Let's approach this from a different angle.
Buna farklı bir açıdan yaklaşalım.
Results: 191, Time: 0.0494

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish