I WOULDN'T WANT in Turkish translation

• istemem
• değil arkadaşlarımız için hiçbir şeyi tehlikeye atmak istemem
• istiyorsan geleyim ama sheilanın yerinde olsam
• istemezdim
• istemiyorum
• istemeyiz
• bende bu gece gitmek istemezdim
• istemem tıpkı benim evlendiğim son üç kaltak gibi değil
• ben işlediğim suçların yükünü üstümden atmadan o masaya bağlanmak istemezdim

Examples of using I wouldn't want in English and their translations into Turkish

I wouldn't want her to be unhappy.
Mutsuz olmasına neden olacak bir şey yapmasını istemedim.

I wouldn't want to do my family out of the insurance.
Ailemin hayat sigortamdan yararlanmasını istiyorum.

I wouldn't want to do that again.
Zaten tekrar yapmak istemiyordum.

I wouldn't want to disappoint Tom.
Tomu hayal kırıklığına uğratmak istemedim.

I wouldn't want to watch you weeping through the whole ceremony anyway.
Zaten senin tüm tören boyunca ağlamanı izlemek istemiyordum.

I wouldn't want to rush you.
Seni acele ettirmek istemedim.

I wouldn't want Tom as a friend because he's very selfish.
O çok bencil olduğu için Tomu bir arkadaş olarak istemedim.

And you're wondering why I wouldn't want to repeat that experience?
Bir de neden bu tecrübeyi tekrar yaşamak istemediğimi merak ediyorsun?

I wouldn't want to know anything about it.
Bu konuda bir şey bilmek istemiyordum.

Pictures, I wouldn't want anyone seeing.
Kimsenin görmesini istemeyeceğim fotoğraflar.

Yes, sir. I wouldn't want to disobey you or the Enforcer.
Evet, efendim. Size ve infazcınıza itaatsizlik etmek istememiştim.

I wouldn't want to fall into this trap.
Bu, içine düşmek istemediğim bir tuzak.

I didn't realize how much I wouldn't want to.
Bunu ne kadar istemeyeceğimi fark etmemişim.

I wouldn't want to wreck it by leaving.
Giderek bunu mahfetmek istemedim.

I wouldn't want George to hear this, but if you ask me, no good.
Georgeun bunu duymasını istemem, ama bana sorarsan hiç iyi değildi.

I wouldn't want'em to get the wrong idea about how you found out.
Nasıl öğrendiğiniz konusunda yanlış bir fikre kapılmalarını istemem.

I wouldn't want you to know some of the miserable things I have to do.
Yapmam gereken bazı sefil işleri bilmeni istemezdim.

I wouldn't want to think they are deceiving the government.
Onların hükümete ihanet ettiğini düşünmek istemiyorum.

I wouldn't want to go on now, I will tell you that.
Şu an oraya çıkmam istemem, söyleyeyim sana.

Yeah, I wouldn't want to be kissing any old moms.
Evet. Yaşlı annelerin hiç biri tarafından öpülmek istemezdim.