IMPLICITLY in Turkish translation

[im'plisitli]
[im'plisitli]
tamamen
completely
totally
all
entirely
fully
perfectly
absolutely
whole
purely
quite
kesin olarak
for certain
conclusively
precisely
with certainty
definitively
firmly
once and
exact
positively
strictly
tamamıyla güveniyorum
implicitly
tam olarak
exactly
fully
quite
precisely
entirely
specifically
literally
completely
is it exactly
güveniyorum
i trust
i'm counting
i do
i believe
i rely
confident
güvenim sonsuz

Examples of using Implicitly in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Your involvement must not be known to anyone, except those you implicitly trust.
Tamamen güvendiğin kişiler dışında dâhil olduğunu kimse bilmemeli.
Except those you implicitly trust. Your involvement must not be known to anyone.
Tamamen güvendiğin kişiler dışında dâhil olduğunu kimse bilmemeli.
My love, you know I trust you implicitly.
Aşkım, sana tamamen güvendiğimi biliyorsun.
Queen Elizabeth trusts me implicitly.
Kraliçe Elizabeth bana tamamen güveniyor.
I trust her implicitly.
Ona tamamen güveniyorum.
He reiterated that Serbia would neither implicitly nor explicitly recognise Kosovo.
Sırbistanın ne açık ne de dolaylı yoldan Kosovayı tanımadığını sözlerine ekledi.
No, I order it from someone I trust implicitly.
Hayır, tamamıyla güvendiğim birilerinden ısmarladım.
I trust you implicitly, Agent Keen.
Ben sana tamamen güveniyorum, Ajan Keen.
I trusted him implicitly.
Ona zımnen güvenmiştim.
And the country is telling you implicitly,"We don't need you.
Ve ülke size dolaylı yoldan'' sana ihtiyacımız yok'' der.
Implicitly, Dr. Lambros.
Kesinlikle, Dr. Lambros.
I trust myself implicitly.
Kendime tamamıyla güvenirim.
The mid-forties movie adaptations are period films. Explicitly or implicitly.
Doğrudan ya da dolaylı, kırklı yılların ortasındaki filmler dönem filmleridir.
I trust you implicitly, Agent Keen.
Sana kesinlikle güveniyorum, Ajan Keen.
You implicitly had a hypothesis.
Dolaylı bir hipoteziniz vardı.
Implicitly, you just said that Chase was at fault.
Dolaylı yoldan, bana Chasein suçlu olduğunu söylüyorsun.
They trust me implicitly.
Bana tamamen güveniyorlar.
I trust you implicitly, Vic!
Sana tamamen inanıyorum, Vic!
Your brother trusted Gu implicitly.
Kardeşin Guya tamamen güveniyordu.
There are two ways to define functions, implicitly and explicitly.
Fonksiyonları tanımlamanın iki yolu vardır, dolaylı ve direkt olarak.
Results: 88, Time: 0.0888

Top dictionary queries

English - Turkish