Examples of using It forms in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
It forms a 3-d model of its limbs and joints. Freeman:
Due to its north-southerly direction, it forms important junctions with the east-western axes, most notably with Leipziger Straße and Unter den Linden.
Kuzey-güney eksenindeki cadde, doğu-batı eksenindeki Leipziger Straße ve Unter den Linden gibi önemli caddelerle kesişerek kavşaklar oluşturmaktadır.I like Mental Mouse, because it forms a direct neural link between your cerebral cortex and the computer main frame.
Zihinsel fare'' diyeceğim. Çünkü bilgisayarın merkezi sistemi ve senin beyin korteksin arasında direk sinirsel bir bağlantı oluşturuyor.It forms a stable dihydrate, but aqueous solutions tend to undergo hydrolysis, particularly if hot.
Kararlı bir dihidrat oluşturur, ancak sulu çözeltileri, özellikle sıcaksa, hidrolize uğrama eğilimindedir.It forms part of the border between the Province of Ontario in Canada(on the west) and the State of New York in the United States on the east.
Kanadadaki( batıda) Ontario eyaleti ile Birleşik Devletlerde( doğuda) New York eyaleti arasındaki sınırın bir parçasını oluşturur.In a container, lifted above the liquid level, it forms visible droplets as seen in figure 5.
Bir kapta sıvı seviyesi yukarı kaldırılırsa figür 5‘ teki gibi görülebilen damlacıklar oluşturur.Between Lautrach near Memmingen and Ulm it forms the border between the two German States Bavaria and Baden-Württemberg for about 50 km.
Lautrach ve Ulm kentleri arasında 50 kilometre boyunca iki Almanya eyaleti olan Bavyera ve Baden-Württemberg sınırını oluşturur.southeast London, it forms part of the boroughs of Southwark, Tower Hamlets, Lewisham, Newham, and Greenwich.
Newham ve Greenwich semtlerinin bir bölümünü oluşturur.Located between the Sihl river and Lake Zurich, it forms the southern boundary of the city on the left bank of the lake.
Sihl nehri ile Zürih Gölü arasında uzanan Wollishofen, Zürih şehrinin güney sınırını oluşturur.Water in a closed jar with an air space over it forms a two phase system.
Üzerinde bir hava boşluğu ile kapalı bir kavanozda su iki fazlı bir sistemi oluşturur.Engineers noticed that if they pour potassium hydroxide on a particular surface of crystalline silicon it would eat away at the silicon until it forms a pyramidal-shaped hole.
Deneyler sonucu mühendisler, belli bir kristalize silikon yüzeyine potasyum hidroksit döktüklerinde bu sıvının piramit şeklinde bir delik oluşturana kadar silikonu erittiğini göslemlemişlerdir.Together with the muon it forms the second generation of leptons, hence the name muon neutrino.
Müon ile birlikte leptonların ikinci neslini oluşturduğundan, müon nötrinosu adını almıştır.It forms colourless crystals, which melt at 4.5 °C: the liquid range is extremely narrow,
Cde eriyen renksiz kristallerden oluşur: sıvı aralığı son derece dardır,For approximately twenty kilometres, it forms the border between South Africa(province of KwaZulu-Natal) and Mozambique.
Kmlik bir uzantı boyunca da Güney Afrika( Kwa Zulu-Natal bölgesi) ve Mozambik arasındaki sınırı şekillendirir.It forms adenosine triphosphate(ATP), a nucleoside triphosphate, when three phosphate groups are added to adenosine.
Adenozine üç fosfat grubu bağlanınca adenozin trifosfat( ATP) oluşur.such as in the polymer-bonded explosive(PBX) LX-14, or with another less-sensitive explosive, such as TNT, with which it forms Octol.
daha az duyarlı TNT ile karıştırılarak Octol oluşturur.And in the spring, when the sun returns to the ice, it forms the phytoplankton, grows under that ice,
Baharda, güneş buzullara döndüğünde, fitoplanktonlar oluşuyor, buzun altında büyüyor,And in the spring, when the sun returns to the ice, it forms the phytoplankton, grows under that ice,
Baharda, güneş buzullara döndüğünde, fitoplanktonlar oluşuyor, buzun altında büyüyor,Yes, it forms these little blocks.
Evet bu küçük blokları oluşturuyor.It forms a protective shell around our eggs.
Yumurtaların çevresinde koruyucu bir kabuk oluşturur.
