OFTEN in Turkish translation

• sık sık
• genellikle
• sıklıkla
• genelde
• çoğunlukla
• çoğu zaman
• sıkça
• çoğu kez
• çoğu zamansa

Examples of using Often in English and their translations into Turkish

Does he come here often?
Sık sık mı geliyor buraya?

Pancreatic cancer is often diagnosed rather late.
Pankreas kanseri çok geç olana kadar teşhis edilemiyormuş.

How often have you felt more like a"Savior" than their daughter?
Kaç defa kızları gibi değil de Kurtarıcıları gibi hissettin?

We don't go out that often.
Pek sık dışarı çıkmıyoruz.

You argued often with Nicole, is that correct, Mr. Simpson?
Nicole ile çok defa tartışıyordunuz, bu doğru mu, Bay Simpson?

Do you come here often?
Buraya sıksık gelir misin?

It often comes from a deep-seated lack of stability.
Bu genelde çok derinlerdeki bir istikrar eksikliğinden kaynaklanır.

I often bring groups up here for sessions.
Terapi gruplarımı, zaman zaman buraya getiririm.

I don't go out very often.
Ben çok sık dışarı çıkmam.

Kids like that often work in nightclubs.
Bunun gibi çocuklar siklikla gece kulüplerinde çalisirlar.

He's told me often enough.
Bana sıksık söyledi zaten.

And often, the simplest explanation is the correct explanation.
Ekseriyetle de, en basit açıklama en doğru açıklamadır.

And often, successful.
Ve zaman zaman başarıya ulaşıyorduk.

It will often be difficult,
Zaman zaman bize zor gelecek,

You gotto come out here more often.
Daha sık dışarı çıkmalısınız.

It snows often.
Sıksık yağar.

How often have I told you to not to come into the brothel during business hours!
Kaç kere söyledim sana iş saatlerinde geneleve gelme diye!

Flights are often booked up well in advance.
Uçuşlar genelde çok önceden rezerve edilir.

The facility is often referred to as Guantanamo, or Gitmo.
Tesis zaman zaman Guantanamo, Gitmo veya Kamp X-Ray olarak anılmaktadır.

Do you know, how often an operation like this is successful?
Sence böyle bir operasyon ne sıklıkta başarılı olur?