PASSED BY in Turkish translation

[pɑːst bai]
[pɑːst bai]
geçti
pass
go
to get
past
to switch
to bypass
crossing
moving
to skip
to traverse
yanlarından geçerken
geçince
when
past
once
passes
crossed
just
gone
geçtikçe
pass
go
to get
past
to switch
to bypass
crossing
moving
to skip
to traverse
geçiyordu
were you thinking
was going
passed
was crossing
the hell
yanından geçişte
yoldan geçen

Examples of using Passed by in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Years passed by, we became old, children grew up, our intimates died one after the other.
Yıllar geçti, biz yaşlandık çocuklar büyüdü dostlarımız birbiri ardına öldü.
And they compel one Simon a Cyrenian, who passed by, coming out of the country, the father of Alexander and Rufus, to bear his cross.
Kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adam oradan geçiyordu. İskender ve Rufusun babası olan bu adama İsanın çarmıhını zorla taşıttılar.
Our daughter, Claudia, was born. Meanwhile, time passed by, and my project.
O sırada, zaman geçti, ve benim projem… Sonra kızım, Claudia, doğdu.
Noah started to build the Ark but whenever some of his people passed by, they would mock him.
Gemiyi yapıyorken, halkının ileri gelenleri her yanından geçişte onunla alay ediyorlardı.
He knew that the smiles disappeared when he passed by. Even as he circulated his saloon.
Silindiğini farkındaydı. Kendi barında dolaşırken bile,… o yanlarından geçerken, insanların yüzlerindeki gülümsemenin.
In 1873 Shah of Persia Naser al-Din Qajar, on the way home from his first tour in Europe, passed by the tomb of Nizami.
Yılında Faslı Nasıreddin Şah, Avrupadaki ilk turundan eve dönerken Nizami mezarını geçti.
Even as he circulated his saloon… he knew that the smiles disappeared when he passed by.
Silindiğini farkındaydı. Kendi barında dolaşırken bile,… o yanlarından geçerken, insanların yüzlerindeki gülümsemenin.
But as each day passed by, Ross pointed out that the odds of me ever seeing you again got smaller and smaller.
Ama Ross, gün geçtikçe seni bir daha görme ihtimalimin azaldığını söyledi.
whenever leaders of his people passed by, they scoffed at him.
onun yanından gelip geçtikçe, onunla alay ediyorlardı.
They observed that most atoms passed by, but approximately 10 per million were inescapably attracted, causing them to dramatically accelerate both in movement and in temperature.
Çoğu atomun geçtiğini ancak milyonda 10unun kaçamayacak şekilde çekildiğini ve dramatik bir şekilde ivmelendiğini gözlemlediler.
They said their truck passed by approximately 15 minutes before the 911 call came in about the shooting.
Kamyonlarının, vurulma olayıyla ilgili 911 çağrısı gelmeden aşağı yukarı 15 dakika önce geçtiğini söylediler.
As Irwin's radar beam passed by the sun, the warping of space time meant that time for the radar pulse got stretched relative to time on earth.
Irwin in radarının ışınları güneşi geçerken, uzay zamanın eğrilmesi yüzünden dünyadaki zamana göre radar ışınının zamanı geriliyor.
when groups of his people passed by him, they scoffed at him.
kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı.
taxation laws, King Taejong issued a decree that decisions passed by the Euijeong Department could only come into effect with the approval of the king.
vergilendirme yasasından sonra Kral Taejong, tüm kararların Euijeong Bölümünden geçerek kralin kararından sonra yürürlüğe girebileceği yeni bir emir yayınladı.
So he began to build the Ark, and whenever leaders of his people passed by, they scoffed at him.
Gemiyi yapıyordu. Toplumundan herhangi bir grup yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı.
when the first spacecraft passed by Jupiter, we finally saw Io up close.
ilk uzay aracı Jüpiterin yanından geçtiğinde, nihayet Ioyu yakından gördük.
Now that you have mentioned it, so it happens, a while ago, a strange cruiser passed by.
Şimdi bahsedince aklıma geldi bir süre önce tuhaf parlak bir yolcu gemisi ile geçiştik.
So he was making the Ark; and whenever a council of his people passed by him they scoffed at him, He said,'If you scoff at us,
Gemiyi yapıyorken, halkının ileri gelenleri her yanından geçişte onunla alay ediyorlardı.
whenever a council of his people passed by him they scoffed at him, He said,'If you scoff at us,
kavminden ileri gelenler yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı.''
build the Ark but whenever some of his people passed by, they would mock him. He in return would reply,"Mock us,
halkından ileri gelenler her ne zaman yanından geçseler onunla alay ediyorlardı. Nuh da:“ Siz,
Results: 75, Time: 0.0607

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish