STARTED TO THINK in Turkish translation

['stɑːtid tə θiŋk]

Examples of using Started to think in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I even started to think like them… what next, their next sharp turn…?
Ben bile onlar gibi düşünmeye başladım… Sırada ne var?
people actually started to think we were going out!
Hatta insanlar çıktığımızı düşünmeye başladı!
I was actually feeling so competitive with her that I started to think that I had feelings for you.
onu rakip görmeye, kendimi o kadar kaptırdım ki sana karşı hislerim olduğunu düşünmeye başlamıştım.
I feel like Suzanne started to think that I was a loser because I'm struggling to write, I mean, this second novel.
Sürekli yazmakla debelendiğim için Suzanne ezik olduğumu düşünmeye başladı sanki. Şu ikinci roman.
I know, it sounds crazy. But I started to think of all the other times you have been there to protect me.
Biliyorum, çılgınca. Ama eskiden beri beni koruduğun onca anı düşünmeye başladım.
I'm-I'm all sweaty and weird, and I started to think, wow, maybe I'm lacking vitamins.
Ben-Ben tüm terli ve garip ve ben, vay, düşünmeye başladı belki vitamin eksik var.
Orsothen started to think about the message he had received from mike, asking him to visit.
Daha sonra, Orson, Miketan… aldığı mesajı düşünmeye başladı… kendisini ziyaret etmesini istiyordu.
Once we played the games and then started to think about the puzzle, I then realized that science isn't just a boring subject,
Önce oyunları oynadık ve bulmaca üzerine düşünmeye başladık, sonra farkettim ki bilim sadece sıkıcı bir konu
She wanted him to see in. He started to think she didn't shut them because.
Kendisini hayatına çağırdığını. İçeriyi görsün diye kadının perdeleri kapatmadığını düşünmeye başlamış.
I'm starting to think that whoever hit Yasmine's house doesn't have fingers.
Parmakları olmadığını düşünmeye başladım. Yasminenin evine giren kişinin.
Starting to think you ran away.
Kaçtığını düşünmeye başlamıştım.
I start to think,"Maybe I can't trust this Jack.
Ben de'' Belki bu Jacke güvenmemeliyim'' diye düşünmeye başladım.
I was getting worried and really starting to think I was dumb.
Endişelenmeye ve aptal olduğumu düşünmeye başlamıştım.
Just became a landlord for the money. Again! I'm starting to think Mr. Fischoeder.
Yine! Bay Fischoederın sadece para için ev sahibi olduğunu düşünmeye başladım.
I was starting to think you were never gonna call me.
Beni bir daha aramayacağını düşünmeye başlamıştım.
We're not wilderness people. I'm starting to think.
Doğa insanları olmadığımızı düşünmeye başladım.
I was starting to think otherwise.
Artık aksini düşünmeye başlamıştım.
Fox! there isn't a Horace Vercox here after all!- I'm starting to think.
Fox! Burada Horace Vercox diye biri olmadığını düşünmeye başladım.
I was starting to think you would never come back.
Tam da hiç dönmeyeceğini düşünmeye başlamıştım.
I'm starting to think there isn't a Horace Vercox here after all!- Fox!
Fox! Burada Horace Vercox diye biri olmadığını düşünmeye başladım.
Results: 40, Time: 0.0459

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish