Examples of using Structurally in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Today, it is known that the cell contents are structurally very complex and contain multiple organelles.
Bugün hücre içeriğinin yapısal olarak çok karmaşık ve kompleks çoklu organellerden oluştuğu bilinmektedir.As per intel and there's been no heat signatures up top the last couple days. 11 levels, top levels are structurally unsound.
Aldığımız bilgiye göre üst katlar yapı olarak… güvensiz ve yukarılarda son birkaç gündür ısı izi yok.Chief… structurally, a lot about this ship's design matches the other Jem'Hadar warships we have seen.
Şef… Yapısal olarak, Bu geminin tasarımı gördüğümüz diğer JemHadar savaş gemilerinden farklı.Long and structurally disordered, the CTD contains multiple repeats of heptapeptide sequence YSPTSPS that are subject to phosphorylation
Uzun ve yapısal olarak düzensizliği olan CTD, transkripsiyon döngüsü sırasında fosforilasyona ve diğer post-translasyonel modifikasyonlaraAnd it seems, just structurally, you have the pancreas right here,
Sadece yapısal olarak, burada pankreasımız var,are structurally analogous to benzene,
borazin( B3N3H6) yapısal olarak benzene benzerdir,Structurally, the three apps were one,
Yapısal olarak, üç uygulama vardı,The building was structurally completed by late autumn 2010 and work continued to
Bina yapısal olarak tamamen 2010 sonbaharının sonlarına doğru tamamlanmıştırAnd yet they would been forced back in. They had already pointed out that the building was structurally unsafe.
Binanın yapısal olarak güvenli olmadığına, ve onlar binaya girmek zorunda bırakıldı. dikkat çekilmişti.The Amezcua Bio Disc is made of technically engineered natural minerals structurally bonded in glass at a molecular level using high heat fusion methods.
Amezcua Bio Disc yüksek ısı füzyon yöntemlerini kullanan moleküler düzeyde yapısal olarak cama bağlanmış olan doğal minerallerle işlenmiştir.it can be used structurally as a section divider.
bir kısım bölücüsü gibi yapısal olarak kullanılabilir.puromycin, which inhibit the bacterial ribosome, but not the structurally different eukaryotic ribosome.
bunlar bakteri ribozomlarını engellerler, ama yapısal olarak farklı olan ökaryotik ribozomlara etki etmezler.If his heart is structurally sound, if hes had any disease or problems from being overweight.
Eğer kilodan kaynaklı bir kalp problemi varsa da, kalbi yapısal olarak normal görünüyor.An extended, structurally rigid, highly anisotropic shape seems to be the main criterion for liquid crystalline behavior,
Uzatılmış, yapısal olarak sert, oldukça anisotropik şekil sıvı kristal davranışı için ana kriter I would have to say the most likely explanation is… that the tank was structurally weakened during the Cylon nuclear detonation… during the first attack, and that caused it to buckle and rupture.
Akla en yatkın açıklama, ilk saldırıda Cylonların attığı nükleer füzeler esnasında tank yapısal olarak zayıfladı ve bu nedenden dolayı da çöktü ve patladı.Structural alignments are used as the"gold standard" in evaluating alignments for homology-based protein structure prediction because they explicitly align regions of the protein sequence that are structurally similar rather than relying exclusively on sequence information.
Homoloji-temelli protein yapı tahmini için yapılan hizalamaları değerlendirmede Futura Display are structurally unrelated to the Caslon and Futura families, respectively, and are generally not considered part of those families by typographers, despite their names.
Futura ailelerine yapısal olarak ilgisizdir ve isimlerine rağmen tipograflar tarafından bu ailelerin bir parçası Structurally, sound.
Yapısal olarak ses.Structurally it looks solid.
Yapısal olarak sağlam görünüyor.It's structurally critical.
Yapısal olarak kritik.
