THE WRONG IMPRESSION in Turkish translation

[ðə rɒŋ im'preʃn]
[ðə rɒŋ im'preʃn]
yanlış bir izlenim
wrong impression
's a false impression
yanlış izlenime kapıldın
yanlış bir intiba
the wrong impression
yanlış izlenim bıraktıysam
yanlış bir izlenime
wrong impression
's a false impression
yanlış bir kanıya

Examples of using The wrong impression in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I think you have the wrong impression of me, Reverend.
Benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılmışsın peder.
No. I don't wanna give the punters the wrong impression.
Kumarbazların üzerinde yanlış bir izlenim bırakmak istemem.
Yeah, I'm sorry if I gave you the wrong impression.
Evet, sana yanlış izlenim verdiysem özür dilerim.
If somebody gave them the wrong impression.
Onlar üzerinde yanlış izlenim bırakabilir.
I'm sorry if i gave anyone the wrong impression.
Eğer yanlış bir izlenim bıraktıysam özür dilerim.
I think you have the wrong impression of me.
Sanırım benim hakkımda yanlış bir izlenime kapıldınız.
I feel bad if I gave him the wrong impression, you know?
Yanlış izlenim verdiysem üzülürüm, tamam mı?
You're getting the wrong impression.
Yanlış izlenime kapılıyorsun.
When I left the hotel, I may have given you the wrong impression.
Otelden ayrılırken sende yanlış bir izlenim bırakmış olabilirim.
I didn't want you to get the wrong impression.
Yanlış bir izlenime kapılmanı istemedim.
You know, I wouldn't have gotten the wrong impression.
Biliyor musun, yanlış bir izlenime kapılmazdım.
If I got the wrong impression of you, it's not my fault.
Senin hakkında yanlış bir izlenime kapıldıysam, bu benim hatam değil.
In case the Colonel gave you the wrong impression, let me clear it up.
Albayın yanlış izlenim bırakmış olması ihtimaline karşı şunu açığa çıkaralım.
I'm afraid I gave you the wrong impression.
Korkarım sizde yanlış bir izlenim bıraktım.
Well, uh, I don't want to give you the wrong impression.
Şey, yanış bir izlenime kapılmanı istemem.
Look, I'm sorry if I… if I gave the wrong impression.
Bak, yanlış bir etki bıraktıysam özür dilerim.
He may have given Thomas the wrong impression without meaning to.
İstemeden Thomasa yanlış izlenim vermiş olabilir.
I am sorry if I gave you the wrong impression, but I'm a married woman.
Yanlış izlenim verdiysem üzgünüm ama ben evliyim.
I just didn't want to give you the wrong impression, that's all.
Ben sadece senin yanlış bir izlenime kapılmanı istemedim.
He got the wrong impression. We talked.
Sohbet ettik. Yanlış bir izlenime kapıldı.
Results: 192, Time: 0.0558

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish