TO GET AWAY FROM HIM in Turkish translation

[tə get ə'wei frɒm him]
[tə get ə'wei frɒm him]
ondan kaçmaya
ondan uzaklaşmak için
ondan uzak durmamı
ondan kaçma

Examples of using To get away from him in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yes, she managed to get away from him after all. You're glad?
Evet, sonunda ondan uzaklaşmayı başarmış. Memnun mu oldun?
I want to get away from him, but I can't. He's restraining me.
Ondan uzaklaşmak istiyorum, ama yapamıyorum. Beni alıkoyuyor.
Look at her go. She can't wait to get away from him.
Ondan uzaklaşmak için can atıyor. Gidişine bak.
Trust me, I want to get away from him as much as you do.
İnanın bana, sizin kadar ben de ondan kurtulmak istiyorum.
Okay, we need to get away from him.
Pekâlâ, bizi öldürtmeden evvel ondan uzaklaşsak çok iyi olur.
You have to figure out a way to get away from him.
Yolunu bulmalısın. Ondan uzaklaşmanın bir.
You ran away to Newport to get away from him and didn't even call.
Kaçtın. Sonra bir telefon bile- Ondan uzaklaşmak için Newporta… etmeden çekip gittin.
I ran up the gangplank to get away from him and then I suddenly felt bad about it. Right, Son.
Sonra da bunu yaptığıma üzüldüm. Tamam, oğlum. Ondan uzaklaşmak için bir koşu iskele tahtasını çıktım.
Just wanted to get away from him.
Ondan sadece kaçmak istiyordu.
I just wanted to get away from him.
Sadece ondan kaçmaya çalışıyordum.
Come up here to get away from him.
We left New York to get away from him.
New Yorktan ayrılmak için ondan uzak durmak için ayrıldık.
To get away from him, she ran into the water.
Kurtulmak için suya doğru koştu.
You didn't seem very anxious to get away from him.
Onadan uzak kalmaya pek çalışıyor gibi değildin.
I tried to get away from him, but he made me drink, and.
Ondan kaçmaya çalıştım ama bana içki içirdi ve.
I thought you went to Syracuse to get away from him?
Syracusea ondan uzaklaşmak için gittiğini sanıyordum?
It looked like Justine was trying to get away from him.
Justin ondan kaçmaya çalışıyordu gibi görünüyor.
We left New York to get away from him.
Ondan uzaklaşmak için New Yorktan ayrıldık.
You knew. You told me to get away from him.
Bana ondan uzak durmamı söylediniz.- Biliyordunuz.
And I tried to get away from him, Edward, careful.
Ondan kaçmaya çalışıyordum, Edward, dikkat et.
Results: 381, Time: 0.0836

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish