TRIED TO FIND in Turkish translation

• bulmaya çalıştım
• bulmayı denedim
• bulmaya çalıştı
• bulmaya çalıştık
• bulmaya çalışmıştım

Examples of using Tried to find in English and their translations into Turkish

I went down into the cement works and tried to find a way out.
Çimento fabrikasına gidip çıkış yolu bulmaya çalıştım.

Deirdre, Max tried to find you years ago.
Deirdre, Max yıllar önce seni bulmaya çalıştı.

I thought you my husband tried to find, but you insult me.
Kocamı bulmaya çalıştığınızı düşünüyordum, ama kalkmış bana hakaret ediyorsunuz.

For the next few months Dax and O'Brien tried to find a way to locate him.
Sonraki birkaç ay Dax ve OBrien onu tespit edecek bir yol bulmaya çalıştılar.

Even the famous"Lightning-Speed Night Heart" tried to find it and failed.
Hatta şu ünlü'' Işık Hızında Gecelerin Kalbi'' bile bulmayı denedi ama beceremedi.

Later, when Estebán tried to find the city again, he never could.
Sonraları, Estebán şehri bir daha bulmaya çalıştıysa da, bulamadı.

Many expeditions tried to find the place to verify this.
Pek çok kâşif doğrulamak için bu ülkeyi bulmaya çalışmış.

Julia tried to find my mom after my grandpa had a stroke.
Dedem rahatsızlanınca Julia annemi bulmayı denemiş.

Julia tried to find my mum after my grandpa had a stroke.
Dedem rahatsızlanınca Julia annemi bulmayı denemiş.

For eight days he was lying around in some mansion while the doctors tried to find the bullet.
Doktorlar mermiyi bulmaya çalışırken o 8 gün boyunca bir malikanede yattı.

I tried to find you.
Seni bulmaya uğraştım.

Nobody tried to find me?
Kimse beni bulmaya çalışmadı mı?

I tried to find you.
Seni aramaya çalıştım.

To tell you what happened. And I tried to find you.
Biraz zaman geçirdim ve… seni bulmayı, ne olduğunu… söylemeyi denedim.

And I tried to find you to tell you what happened.
Biraz zaman geçirdim ve… seni bulmayı, ne olduğunu… söylemeyi denedim.

Our man tried to find his friend, looking everywhere.
Adamımız arkadaşını bulmaya çalışır, her yere bakar.

And when he went missing, your dad was the only one that tried to find him.
Ve o kaybolduğunda, baban onu bulmaya çalışan tek kişiydi.

Anyway, a few years later, I called the market and tried to find his full name.
Neyse, birkaç yıl sonra marketi arayıp ismini öğrenmeye çalıştım.

And tried and tried to find her.
Tekrar tekrar onu bulmaya çalışarak.

I went online and… tried to find the new address, since, you know, she wouldn't give it to me.
İnternete girdim ve yeni adresini bulmaya çalıştım çünkü bana adresini vermiyordu.