VERY BORING in Turkish translation

['veri 'bɔːriŋ]
['veri 'bɔːriŋ]
çok sıkıcı
is boring
very boring
really boring
too boring
very dull
pretty boring
's terribly dull
so dull
very pedestrian
very tedious
çok sıkıcıydı
very hard
too tight
so hard
really hard
too hard
very strict
very tight
so tight
pretty tight
is very tight
çok sıkılmayı
sıkılmayı sevmem ben de ve de şimdi seni çok

Examples of using Very boring in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Unless some woman with a very boring name gives herself up. Sources tell us these aliens, who call themselves the New Galactic Federation, will blow up the planet.
Kaynağımıza göre kendilerine… Yeni Galaktik Federasyon diyen bu uzaylılar… çok sıkıcı isimli bir kadını teslim etmezsek gezegeni havaya uçuracaklar.
The Neeeew Galactic Federation, will blow up the planet unless some woman with a very boring name gives herself up. Sources tell us these aliens, who call themselves.
Kaynağımıza göre kendilerine… Yeni Galaktik Federasyon diyen bu uzaylılar… çok sıkıcı isimli bir kadını teslim etmezsek gezegeni havaya uçuracaklar.
Sources tell us these aliens, who call themselves unless some woman with a very boring name gives herself up. the Neeeew Galactic Federation, will blow up the planet.
Kaynağımıza göre kendilerine… Yeni Galaktik Federasyon diyen bu uzaylılar… çok sıkıcı isimli bir kadını teslim etmezsek gezegeni havaya uçuracaklar.
Will blow up the planet unless some woman Sources tell us these aliens, with a very boring name gives herself up. who call themselves the Neeeew Galactic Federation.
Kaynağımıza göre kendilerine… Yeni Galaktik Federasyon diyen bu uzaylılar… çok sıkıcı isimli bir kadını teslim etmezsek gezegeni havaya uçuracaklar.
Sources tell us these aliens, who call themselves the Neeeew Galactic Federation, will blow up the planet unless some woman with a very boring name gives herself up.
Kaynağımıza göre kendilerine… Yeni Galaktik Federasyon diyen bu uzaylılar… çok sıkıcı isimli bir kadını teslim etmezsek gezegeni havaya uçuracaklar.
Leslie's gonna walk in and say something that sounds very boring but is actually a really big deal.
Leslie çok sıkıcıymış gibi görünen ama aslında çok önemli olan bir şeyden söz edecek.
We track electrical currents, we sell it to eco companies, that sort of thing-- very boring, not good stuff to talk about with these ladies.
Elektrik akımlarını izleyip eko şirketlere satıyoruz. Sıkıcı konu, hanımlarla konuşulmaz. Burada da çok hoş hanımlar var.
Most people are in a struggle to be normal he thinks normal is very boring, and does things that others just wished they dare do.
Çoğu insan normal olma mücadelesi içinde, o normal olmanın çok sıkıcı olduğunu düşünüyor ve diğerlerinin sadece yapabilmeyi dilediği şeyleri o yapıyor.
So while Mr. Poe began to tell a very boring story… That reminds me of a time I bought a carton of milk.
Aklıma geldi, zamanında bir kutu süt almıştım. Bay Poe, aşırı sıkıcı bir hikâye anlatmaya başlarken.
And very, very, very bored.
Ve çok, çok, çok sıkıcı.
Tom looks very bored.
Tom çok sıkılmış görünüyor.
Well, he would look very bored, sir.
Şey, Çok sıkılmış görünürdü, efendim.
Feeling very bored, actually.
And I'm so, very bored.
Ve ben çok ama çok sıkıldım.
These men are twisted souls, very bored and very rich.
Bu heriflerin içi çürümüş, çok sıkılmışlar ve zenginler.
Do you know I'm very, very bored.
Biliyor musunuz, çok ama çok sıkıldım.
Very boring.
Çok sıkıcı.
Very boring.
Çok sıkıcı olurlar.
Very boring day.
Çok sıkıcı bir gündü.
All very boring.
Çok sıkıcı.
Results: 454, Time: 0.0683

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish