Examples of using Too boring in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
But I don't like this kind of guy, too boring.
Ama ben bu tip erkeklerden hoşlanmıyorum, fazla sıkıcı.But he's not my type, too boring.
Ama ben bu tip erkeklerden hoşlanmıyorum, fazla sıkıcı.You want to teach me how to ride a bike? Well, if it's not too boring.
Çok sıkıcı olmayacaksa bana bisiklete binmeyi öğretmek ister misiniz?say I'm too reserved, but my family always says I'm too boring.
ailem ise hep, çok sıkıcı olduğumu iddia eder.For reasons too boring to get into, means that hurricanes are much more likely to occur.
Frustrated with the European languages, which he considered"too boring", Christopher Columbus invented"Columbian", a language so complicated that only he could speak it.
Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.one of the sons thought that life on the farm was too hard of work and too boring, and so he left in search of something different.
iki oğluyla birlikte bir çiftlikte yaşan bir adam varmış ve oğullarından biri çiftlikte çalışmayı Too bored to sleep.
Uyumak çok sıkıcı.That's it? this son of a bitch too bored with our progress?
Bu lanet herif ilerlememizden çok mu sıkılmış?! Bu That son of a bitch too bored with our That's it?
Bu That's it? That son of a bitch too bored with our!
Bu Too boring.
Çok sıkıcı.Too boring?
Çok mu sıkıcıydı?Too boring?
Çok mu sıkıcı?Way too boring.
Çok sıkıcı.Not too boring?
Çok sıkıcı değil ya?Not too boring?
Çok sıkıcı değil umarım?Too long, too boring.
Çok uzun, çok sıkıcı.It's too boring.
Çok sıkıcı olur.And you found that too boring.
Ve bunu çok sıkıcı buldun.
