WON'T FIND in Turkish translation

• bulamaz
• bulmayacak
• bulamazsın
• bulamazlar
• bulamayacak
• bulmayacaklar
• bulmayacağı

Examples of using Won't find in English and their translations into Turkish

The cops won't find your boy.
Polisler oğlunu bulamazlar.

Won't find a doctor in here, my love.
Burada doktor bulamazsın tatlım.

They won't find you here.
Onlar seni burada bulmayacak.

Tom won't find us here.
Tom bizi burada bulamaz.

Those kids won't find anything.
O çocuklar hiçbirşey bulamayacak.

They won't find Tom there.
Onlar Tomu orada bulmayacaklar.

The cops won't find it for months.
Polisler onu aylarca bulamazlar.

You won't find them.
Sen onları bulamazsın.

Tom probably won't find Mary.
Tom muhtemelen Maryyi bulmayacak.

Then my dad won't find us.
Sonra babam bizi bulamaz.

They won't find him there.
Onu orada bulmayacaklar.

Then they won't find him.
O halde onu bulamazlar.

Tom won't find us.
Tom bizi bulamayacak.

You won't find a girl.
Bu kasabada seninle evlenecek kız bulamazsın.

Tom won't find me.
Tom beni bulmayacak.

You think the Israelis won't find him there too?
Sence İsrailliler onu oralarda da mı bulamaz?

They won't find her there.
Onlar onu orada bulmayacaklar.

Your goodie friends won't find you here, Abigail.
Abigail, arkadaşların seni burada bulamazlar.

I will have you torn into so many pieces, even the vultures won't find them.
Seni öyle lime lime ettireceğim ki parçalarını akbabalar bile bulamayacak.

Won't find her. Imre.
Imre.- Onu bulamazsın.