ÖLÜMÜ in English translation

death
ölüm
ölümüne
ölmek
ölümü
ölene
dead
ölü
öldü
ölen
died
ölür
ölüyor
ölecek
ölmez
ölmesine
ölümünü
geber
ölen
ölün
ölünce
demise
ölümüne
ölümünü
ölümü
vefatından
sonumuzu
öldüğü
deaths
ölüm
ölümüne
ölmek
ölümü
ölene
dying
ölür
ölüyor
ölecek
ölmez
ölmesine
ölümünü
geber
ölen
ölün
ölünce
die
ölür
ölüyor
ölecek
ölmez
ölmesine
ölümünü
geber
ölen
ölün
ölünce
dies
ölür
ölüyor
ölecek
ölmez
ölmesine
ölümünü
geber
ölen
ölün
ölünce

Examples of using Ölümü in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Michael Jacksonın ölümü hepimizi etkiledi.
MICHAEL JACKSON'S DEATH AFFECTED EVERYBODY.
Turinler, Ölümü, yaşamaya tercih eder.
THE TURIN PREFER DEATH TO LIFE.
Kızının ölümü mü?
THE DEATH OF HER DAUG HTER?
Nadinein ölümü ve o şapka ile üzerimize attığı lanet.
IT WAS NADINE'S DEATH AND THE HEX SHE THREW ON US WITH THAT HAT.
Eşin ölümü için.
FOR THE DEATH OF A SPOUSE.
Faciadan kurtulan amerikalinin tuhaf ölümü.
BIZARRE DEATH FOR AMERICAN TRAGEDY SURVIVOR.
Güçlü bir kadinin hikayesi hayati ve ölümü.
STORY OF A STRONG woman LIFE AND DEATH.
Milletvekili Hamerslynin ölümü.
LTSHOWS THE DEATH OF CONGRESSMAN HAMERSLY.
Bir bisikletlinin ölümü.
DEATH OF A CYCLIST.
Evet, kardeşinin ölümü için, Teneke Adamın.
Yeah, for the loss of your brother… Tin Man.
Doktorların ölümü kanıksadığı varsayılır.
A doctor is always supposed to get used to death.
Apolskisin ölümü hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Do you have any thoughts on the death of David Apolskis?
Ölümü senin suçun değil, tamam mı?
It's not your fault that he died. Okay?
Baksana, Wesin ölümü bile umurumda değil. Değil.
Look, I don't even care that Wes is dead.
Jessupın ölümü ile hiçbir alakam yok.
I had nothing to do with Jessup's killing.
Ruhunuzun ölümü üstüne?
Upon the death of your soul?
Tilki 3ün ölümü teyit edildi.
Target Fox 3. Kill confirmed.
Ölümü de Sevillada olmuştur.
He died in Sevilla.
Onun ölümü benim hatam.
It's my fault she died.
Annenin ölümü benim suçum, Wes.
It's my fault she died, Wes.
Results: 8236, Time: 0.0296

Top dictionary queries

Turkish - English