Examples of using Bir ücret in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
De ki:'' Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum.
Sen, bu tebliğin için onlardan bir ücret istemiyorsun.
Ve bir ücret toplayıcısı olacak.
Oldukça iyi bir ücret kazandın.
Tam burada bir ücret görüyorum. Doğru, Perry.
Ben sizden bu iş için bir ücret istemiyorum.
Bu adamları toplayıp onlara adil bir ücret teklif ettim.
Eğer yüz çevirirseniz bilin ki, ben sizden bir ücret istemiyorum.
Tam burada bir ücret görüyorum.
Başka bir ücret için pazarlık yapacaktın.
Halbuki sen bunun için( peygamberlik görevini ifa için) onlardan bir ücret istemiyorsun.
Bizim tür bir ücret.
Sadece kurtuluşu için bir ücret.
ama yanında bir ücret yok.
Kelso, Jackiee kalbini kırdığı ve masumiyetini çaldığı için bir ücret borçlu.
Burada bir ücret bile var.
Üzüm tedarik etmemiz gereken bir minimum ücret var.
Madenciler bir ücret artışı için greve gitti.
Hayır, bir ücret ödemeniz gerekmiyor.
Yani sence yaşayan bir ücret yapıyorlar onların normal 8 saat günde mi?