Examples of using Bir şanstı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yeniden merhaba demek ya da vedalaşmak için bir şanstı bu.
Michaela, bu bir şanstı.
Onlardan kurtulmak için bir şanstı fakat geri getiriyor onları.
Bu bir şanstı… Bunları öldürmem için gerekliydi.
Burada olman bir şanstı, Harley.
Bir şanstı. onun yanında olmam.
Bence bu bir şanstı, hepimiz için.
Kesinlikle bu olay bir şanstı.
O küçük kızın tek istediği bir hesap makinesi ve bir şanstı.
Charlie Huntın zaten yaralı Olması tamamen bir şanstı.
Halktan biri tarafından bulunması bir şanstı.
Dün karşılaşmamız bir şanstı.
Bu sana, yeni müsabaka bahşederek iyi hissetmen için verdiğim bir şanstı.
Kola ve Mc Donalds yurtdışında giden için bir şanstı.
Bizim emek harcadığımız her şey. Hayatımızın daha iyi olması için bir şanstı.
Her şeyi yoluna sokmak için bir şanstı.
Bence bu bir şanstı.
Yaşlı Bay Chong farkı anlayamaması benim için bir şanstı.
Buraya gelmek senin için bir şanstı.
Sarhoş olmam bir şanstı.