Examples of using Bir şefin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir şefin çocuğu olduğunda Hiccup,
Madam Mallory bir şefin, mükemmel olma potansiyeli olup olmadığını tek bir lokmada anladığını söyler.
Çin Sichuanlı bir şefin, Sichuan yemeği yapması için… bir Amerikalıyı gönderdiğini mi söylüyorsun? Lezzeti nasıl?
idari beceri, bir şefin yapacağı bir şey.
konan yumurta güvensiz ve hayal gücünden yoksun bir şefin hesabı kabartmak için bahanesi olabilir.
Kırpılıp içine bir parçacık havyar konan yumurta… güvensiz ve hayal gücünden yoksun bir şefin… hesabı kabartmak için bahanesi olabilir.
Yemek pişirirken elmaları soyardım. Bu işi yapıyorum çünkü büyükannem Bir sürü şefin şöyle dediğini duyarsınız.
Dinle, küçük kız. Eğer bir daha Şefin önünde beni küçük düşürürsen seni bitiririm.
Özellikle de senin, aynı yatağa girmediğin bir şefin olduğuna alışman biraz zaman alacak.
Ama bence On Ayı kadar güçlü bir şefin gidip topraklarımıza izinsiz girmiş ve iyi atları ve elbiselerinden başka bir
Ama bence… On Ayı kadar güçlü bir şefin gidip… topraklarımıza izinsiz girmiş
Ama bence… On Ayı kadar güçlü bir şefin gidip… topraklarımıza izinsiz girmiş
Fakat benim görüşüm, 10 ayı kadar ulu olan… bir Şefin sıska başkasınının arazisine izinsiz giren… sadece akıllı bir atı
Ama bir şefe sorayım.
Büyük bir şeften yatağa bağlı bir güveçe.
İhtiyacı olacak insanlarımızın bir şefe, Buradasın işte.
Demek bir şefsin, bu inanılmaz.
Yara adında bir şefi olan bir Komançi kabilesiyle ilgili bilgiler aldık.
Şey, bana bir şef yardımcısı lazım.
Çok önemli bir şefle staj yapıyorum.