Examples of using Bir ahbap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bana söylediğin, Napolyon kısa ve ölü bir ahbap. Öldü mü?
Şimdi size bu hikayeyi anlatıyorum çünkü bana kalırsa Archie Cochrane bir ahbap, Archie Cochranenin ahbap olmasına rağmen.
Başka bir ahbabıma hallettirdim ve o zaman hareketimi yaptım.
Sadece eski bir ahbabı olduğunu biliyorum.
Bu bir ahbabım için yaptığım gönüllü bir iş.
Şuna baksana bir, ahbap!
O Amerikan Expresste… güvenliğin başı… ve benim eski bir ahbabım.
Bu garip küçük bir ahbabımız.
Gladwellin bir ahbabı şöyle dedi.
Mickey Donovan adlı eski bir ahbabım var.
Sen iyi bir Porto Rikolu bir ahbapsın.
Yukarıda bir ahbabı var.
Yani, Jackie eski bir ahbabı ile kavuşmak üzere.
Bir ahbabın kızı düğünde evleniyor işte.
Bir ahbabım Express gazetesinde çalışıyor.
Ben turtacının bir ahbabıyım.
Dedemin, balçık iskelesinde kayıkçılık yapan bir ahbabı vardı onla anlaştım.
Paso del Norteden bir ahbabım söyledi.
O sırada şehrin varoşlarında Arthur Odilee bu yolda yürüyen bir ahbabıyla nasıl tanıştığını anlattı.
Çünkü sen bizim hastalarımızla aynı seviyeye inmemizi istiyorsun. Nesnelliğimizi mahvetmek istiyorsun. Bütün bunları, ütopik bir ahbaplık sistemi oluşturup kendi yetersizlik duygunla başa çıkabilmek için yapıyorsun.