Examples of using Bir derdi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer bir derdi varsa, neden gelip bana bir şey söylemedi?
Buradan gitmiyorum. Patronumun bir derdi varsa bana kendisi söyleyebilir.
Buradan gitmiyorum. Patronumun bir derdi varsa bana kendisi söyleyebilir.
Ama bir anne babaya ihtiyacı olan bu çocukları sevmeye gönüllüyseniz ve birinin bununla bir derdi varsa?
Ama bir anne babaya ihtiyacı olan bu çocukları sevmeye gönüllüyseniz ve birinin bununla bir derdi varsa.
Ve ona eziyet etmek istedi. Birisinin bu şişkoyla bir derdi vardı… Hadi.
Belki adamın aileyle bir derdi vardı Keoki de serseri kurşunla vuruldu.
Belki adamın aileyle bir derdi vardı… Keoki de serseri kurşunla vuruldu.
sanki dünyada hiç kimsenin bir derdi yokmuş gibi hissediyorum!
Mutlu Zamanlara'' yuvam'' diyemedim. Ama ötekilerin böyle bir derdi yoktu.
Senin gibi beyaz, sıska güzel kızın… nasıl bir derdi olabilir ki?
Jack, Monroe denen adam gerçekten varsa Delamarla bir derdi olması lazım değil mi?
Benim bir derdim var da.
Seninle bir derdim yok cadı karı.
Tabakla bir derdim yok Bay McNally.
Seninle bir derdim yok, Rabbit.
Seninle bir derdim yok, çocuk.
Tanrıyla bir derdim yok.
Seninle bir derdim yok.
Royla bir derdim yoktu.