BIR MÜŞTERIYLE in English translation

a client
bir müşteri
bir müvekkil
bir istemci
a customer
bir müşteri

Examples of using Bir müşteriyle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir müşteriyle ilgileniyorsun, araba satıyorsun.
You're with a customer, selling cars.
Belki de bir müşteriyle buluşmak için bekliyorlardır.
They're probably waiting to rendezvous with a buyer.
Bir müşteriyle akşam yemeğim var.
Have a dinner with a client.
Bir müşteriyle.
With a customer.
Surfsport gibi bir müşteriyle başa çıkabilir miyim, bilmiyorum.
I don't know if I can handle an account like surfsport.
Ya başka bir müşteriyle konuşmak istersem?
What if I want to have a conversation with another patron?
Bir müşteriyle bu şekilde konuşamazsın.
That's no way to talk to a customer.
Ben bir müşteriyle asla orgazm olmam.
I never come with a john.
Katılıyorum Bir müşteriyle bir işlevi.
I was attendin' a function with a client.
Bir müşteriyle tanıştı.
She meet customer.
Sami başka bir müşteriyle konuştu.
Sami spoke to another customer.
Sadece bir müşteriyle ilgilenmek için buradayım.
Just here to take care of a client.
Bir müşteriyle.
With a client.
Bir müşteriyle birlikte gitti.
He left with his favorite customer.
Sorun olmazsa bir müşteriyle içki içebilir miyim?
Okay to have a drink with a customer?
Bir müşteriyle konuşmam lazım… Kendisinin, kendisinin sarı saçları.
I need to speak with a customer.
Belki de bir müşteriyle buluşmak için bekliyorlardır.
They're probably waiting to rendezvous with the buyer.
Her bir müşteriyle ilgilenemem ki.
I can't deal with every single customer.
Bir müşteriyle toplantım vardı.
I have a meeting with a client.
Ya da bir müşteriyle beraberim.
I'm either away from my desk or with a client.
Results: 291, Time: 0.0226

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English