BIR MAHKUMA in English translation

prisoner
tutsak
mahkûm
tutuklu
mahkumu
esir
esiri
a con
dolandırıcılık
üçkağıtçı
bir mahkuma
sahtekarlık
düzenbazlık
con

Examples of using Bir mahkuma in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Beni bir mahkuma götürmenizi istiyorum.- Mm?
Mm?- I need you to take me to the prisoner.
Beni bir mahkuma götürmenizi istiyorum.
I need you to take me to the prisoner.
Beni bir mahkuma götürmenizi istiyorum.- Mm?
I need you to take me to the prisoner.- Mm?
Bir mahkuma neler olduğunu öğrenmek istiyorum.
I'm trying to find out what happened to an inmate.
Bir mahkuma ne olduğunu bulmaya çalışıyorum, adı Santos.
A Santos. I'm trying to find out what happened to an inmate.
Bu sabah durup dururken bir mahkuma saldırdığından söz etti mi?
He mention he assaulted a prisoner this morning out of sheer petulance?
Hapisten çıkınca bana ulaştırması için bir mahkuma vermiş.
He gave it to a prisoner who got it out of jail to me.
Ackerın çağrıları Walker Williams isimli bir mahkuma yapılmış.
All Acker's calls were made to an inmate- named Walker Williams.
Eger Bana veya Gerry'' ye, ya da Baska Bir Irlandali mahkuma Bir sey olursa, 54 Halsley Sokagindaki evi ailenle BeraBer, havaya uçurturuz.
If anything happens to me or Gerry… or any other Irish prisoner… we will have 54 Halsley Road blown to smithereens… with your family in it.
Hey, Bennett, Caputo bir mahkuma tecavüz ettiğini öğrendiğinde ne olacak?
Hey, Bennett, what's gonna happen when Caputo finds out you raped an inmate?
Mapetlanın ölümünden bir önceki gün polislerden biri başka bir mahkuma Mapetlanın bir ipin ucunda sallanan bir kuklasını göstermiş.
The day before Mapetla died, the police showed another prisoner a puppet of Mapetla hanging from a string.
Beni bir mahkuma uçak şişelerinde Jager verirken gördüklerinde ne olacak sanıyorsun?
What do you think happens when they see me giving an inmate airplane bottles of Jäger?
İlk başladığım zamanlarda bir mahkuma yardımcı olmanın en iyi yolunun onun günlük sorunlarıyla yüzleşmek olduğunu düşünmüştüm.
When I first started out… I thought the best way to help an inmate was to get involved in his day-to-day problems.
Sen az önce hapishanedeki bir mahkuma ıslahevi görevlisi olması gerektiğini söylediğinin tamamen farkında mısın?
Are you at all aware that you just told an inmate in prison that she should become a correctional officer?
Yani, mesela sen bir mahkuma gerçekten aşık olabilir miydin?
I mean, would you, for example could you actually become involved, I mean romantically, with a prisoner?
Pislik bir mahkuma iyi davranıyorum ve sen de bir bok mu olduğunu sanıyorsun?
I treat a scumbag convict well, and now you think you're something?
Federal soruşturma altındaki bir mahkuma vurmayı neden uygun gördüğünü söyleyebilir misin bana acaba?
Could you tell me why you saw fit to strike a prisoner in federal custody?
Başka bir mahkuma saldırdığın için yasak mal soktuğun için özel bilgileri sızdırma planı yaptığın için cezalandırıyorum.
I am punishing you because you assaulted another inmate, you smuggled contraband, and you conspired to leak private information.
ya da Baska Bir Irlandali mahkuma Bir sey olursa,,, 54 Halsley Sokagindaki evi ailenle BeraBer,,, Eger Bana veya Gerry'' ye.
any other Irish prisoner, If anything happens to me or Gerry.
Kaçak bir mahkuma yardım ediyorsun.
You would be aiding an escaped prisoner.
Results: 2568, Time: 0.0275

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English