Examples of using Bir mahkumum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, değilsin. Bir mahkumum.
Yargılanmayı bekleyen bir mahkumum.
Polis gözetimindeki bir mahkuma saldıramazsın.
Neredeyse bir mahkuma döndüm.
Bay Ripstein, Icemanin buradan bir mahkumla ringe çıkmasını istiyor.
Kariyeriniz boyunca hiç bir mahkuma yumruk bile atmadınız mı?
Rebadow isimli bir mahkûmumuz var.
Birleşik Devletler Yargıtayı bir mahkûmun evlenmesini ve kısırlaştırılmamasını garanti ediyor.
Zamanında bir mahkumla çıktığımı biliyor muydun?
Bir mahkumla beraber olarak nasıl bir ateşle oynadığının farkında mısın?
Salgındaki ilk kurban olması muhtemel bir mahkuma, bir paket göndermişler.
Bir mahkumla görüşmek istiyorum.
Bağlantım Jordan benden bir mahkûmun transfer işini ayarlamamı istiyor.
Gardiyan bir mahkûmun seninle konuşmak istediğini söylüyor.
Eğer bir mahkuma bir daha vurduğunu görürsem, kendini dışarda bulursun.
Bir mahkûmun naklini yapar mısın?
Fang bir mahkûmun kaçmasına yardım etti.
Bugün bir mahkuma saldırdık.
Bir mahkuma tecavüz etmeye çalışıyordu.
Senin ve bir mahkûmun arasındaki gizlilik.