Examples of using Bir yemeğe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yumurta, pizza, salata ya da başka bir yemeğe dökün.
Karşı alerjin var mı? Hayır. Pekala, herhangi bir yemeğe.
Midemizdeki 12 pizza büyüklüğündeki bir yemeğe eşdeğer.
Bundan böyle ömrüm boyunca turplu bir yemeğe bakmayacağım bile.
TV ile birlikte pirinç yemek yeterli oluyor ki başka bir yemeğe ihtiyacın yok.
Ve seni bir yemeğe davet edecek.
Bir yemeğe gidiyorum.
Yani bizi başka bir yemeğe davet etmek için mi yemeğe davet ettin?
Bir yemeğe 2000 Rupi verdiklerini gördüm.
Bu akşam bir yemeğe çıkacağım.
Böyle bir yemeğe çıkmayalı uzun zaman olmuştu.
Bir de yemeğe başlamadan çöpleri at.
Hepsi bir yemeğe mi kalmış.
Onu bir de yemeğe götürmeme gerek yok.
Onu önce bir yemeğe ya da filme götürmediğini biliyorum.
Burada bir yemeğe rahat 20.000 lira isteyebilirler.
Bir de yemeğe.
Bir ara yemeğe çıkalım diye düşündüm.
Bir ara yemeğe çıkalım mı?
Yarın önemli bir yemeğe katılacağım, gelmek ister misin?