Examples of using Iznim yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bakın, Müsteşar Lawson… nöbetim esnasında gayriresmi konuşmalar yapmaya iznim yok.
Bu sektör için iznim yok.
Bunu söylemeye iznim yok.
Bu kadar harcamaya iznim yok benim.
Iznim yok. Silah taşıma.
Wall Streette çalışma iznim yok.
Geç vakitlere kadar kalmaya iznim yok.
Neden kelepçelendin?- Oturma iznim yok.
Yemek karşılığı. Kübada çalışmak için iznim yok.
Korkarım bunu söylemeye iznim yok.
Refakatsiz saraydan ayrılma iznim yok.
Iznim yok zaten… Herneyse… Böyle bir bilgiye vermeye.
Reçete yazmak için iznim yok.
Kes ile konuşmaya, iznim yok.
Resmi kayıtlarda deli olarak görünüyorum.- Çünkü iznim yok.
Korkarım bunu söylemeye iznim yok.
Kes ile konuşmaya, iznim yok.
Sana söyleme iznim yok.
Kes ile konuşmaya, iznim yok.
Müşterimin kimliğini açıklama iznim yok.