Examples of using Kötülükler in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
onlar daha önceden kötülükler işlemekteydiler.
Birçok insanın görmeye bile katlanamayacağı kötülükler.
Bunlar büyük güçteki kötülükler.
İnsanoğlunun yaptığı kötülükler.
Ama muazzam bir merhamet de var. Kötülükler var.
Buradan beslenen kötülükler.
Şu ana kadar yaptıklarından beter kötülükler yapacaklar.
Bütün yalanlar, bütün kötülükler kokar.
Kötülükler yaptıktan sonra ardından tevbe edip
Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak,'' Kötülükler benden gitti,'' der. Bu kez sevinçlidir, kibirlidir.
Rabbinden bir delil üzerinde bulunan, işlediği kötülükler kendisine güzel gözüken gibi olur mu?
Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette'' Kötülükler benden gitti'' der. Çünkü o( bunu derken) şımarıktır, kibirlidir.
Var oluşumuzdan gelen bazı kötülükler, İçimizde el değmemiş yerler vardır, diğer adı ile korkular, yapıması gerekeni yapmak için… kendi içimize sehayat etmemiz gerekir.
neden kötülükler benim başıma geliyor.
elbette'' Kötülükler benden gitti'' der. Çünkü o( bunu derken) şımarıktır.
Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak,'' Kötülükler benden gitti,'' der. Bu kez sevinçlidir, kibirlidir.
Zihnimde gördüğüm tüm kötülükler… içime koyduğun şeyler,
Kendisine dokunan zararlardan sonra ona nimetler tattırsak,'' Kötülükler benden gitti,'' der. Bu kez sevinçlidir.
Sana ve Weol-juya yaptığı kötülükler… benden öç alma isteğine dayanıyor.
Kötülükler kazanmış olanlar ise; her bir kötülüğün karşılığı, kendi misliyledir. Bunları bir zillet sarıp kaplar.