Examples of using Kal in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kal, planladığımız gibi, ana kumandayı sen kullanacaksın.
Değirmen çarkının değirmene bağlı olduğu gibi sen de bana öyle sıkıca bağlı kal.
Bu hikaye ile kendine iyi ad yaptın Kal.
Esrarlı bir motelde kal. Bu gelişmemiş.
Hoşça kal Angela.
Orada kal, kıpırdama.
Neyse, hoşça kal. Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
İçeri girdiğimizde yanımda kal ve hareket etme. Sinirlerim bozuldu da.
Burada kal. Yürüyerek dönemeyecek kadar yorgun olabiliriz.
Lütfen, Kal! Tünelde sana ulaşabilmiştim.
Size% 100 kesin olarak Kal Montgomery olmadığını söyleyebilirim.
Eğer telefonu cevaplamak istiyorsan lütfen ana hatta kal.
Mevcut rotada kal.- Hey!
Beklemenin gereği yok, sevgilim. Hoşça kal, Baba, İyi bir zaman geçirmeni dilerim.
Hoşça kal. Aziz Charles adası yetişkinler için sihirli bir oyun sahasını andırıyordu.
Ayakta kal. İdari heyet takımımın geri kalanı yarın gelecek.
Burada kal ve bu kapının açık kaldığından emin ol.
Sendeki bu iki çip, Kal. Ama asıl ilgimi çeken.
Buraya denizci! Onlarla kal, Teğmen!
Bilgeliğim diyor ki, sen burada kal… biz de onu öldürelim.