KAL in English translation

stay
kalın
kalıp
kal
dur
durun
çekil
çekilin
ayrılma
kalalım
kalayım
stick
değnek
sadık
dal
baston
sopayı
çubuğu
sopa
kal
sok
yapıştır
kal
kalın
kali
kai
kal
kaia
remain
kalın
kalır
kalacak
devam
kalıyor
kalıp
kaldı
hala
kalan
kalanlardan
bye
görüşürüz
hoşçakal
hoşça kal
güle güle
hoşça kalın
görüşürüz görüşürüz
keep
devam
sürekli
durmadan
sessiz
tut
tutun
kalsın
sakla
tutarım
koru
goodbye
hoşçakal
elveda
veda
allahaısmarladık
hoşça kal
güle güle
hoşça kalın
staying
kalın
kalıp
kal
dur
durun
çekil
çekilin
ayrılma
kalalım
kalayım
stays
kalın
kalıp
kal
dur
durun
çekil
çekilin
ayrılma
kalalım
kalayım

Examples of using Kal in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kal, planladığımız gibi, ana kumandayı sen kullanacaksın.
KaI, as planned, you will activate the master control.
Değirmen çarkının değirmene bağlı olduğu gibi sen de bana öyle sıkıca bağlı kal.
As the wheel with the mill, so you remain firmly with me linked.
Bu hikaye ile kendine iyi ad yaptın Kal.
So, you have made quite a name for yourself on this story, Kal.
Esrarlı bir motelde kal. Bu gelişmemiş.
Staying at a roach motel. This is improved.
Hoşça kal Angela.
Goodbye, Angela. Goodbye..
Orada kal, kıpırdama.
Stays there. Not move.
Neyse, hoşça kal. Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
It's very nice to see you again. Well, bye.
İçeri girdiğimizde yanımda kal ve hareket etme. Sinirlerim bozuldu da.
I'm nervous. Once inside, keep next to me and do not move.
Burada kal. Yürüyerek dönemeyecek kadar yorgun olabiliriz.
Stick around. We may be too tired to walk back.
Lütfen, Kal! Tünelde sana ulaşabilmiştim.
Please, KaI, I got through to you in the tunnels.
Size% 100 kesin olarak Kal Montgomery olmadığını söyleyebilirim.
I can tell you with 100% certainty it is not Kal Montgomery.
Eğer telefonu cevaplamak istiyorsan lütfen ana hatta kal.
If you would like to take the call, please remain on the line.
Mevcut rotada kal.- Hey!
Hey!- Staying on current course!
Beklemenin gereği yok, sevgilim. Hoşça kal, Baba, İyi bir zaman geçirmeni dilerim.
Goodbye, Daddy, have a good time. Goodbye, dear.
Hoşça kal. Aziz Charles adası yetişkinler için sihirli bir oyun sahasını andırıyordu.
Like a magical playground for the well-to-do. Bye. Saint Charles seemed almost unreal.
Ayakta kal. İdari heyet takımımın geri kalanı yarın gelecek.
Keep standing. The rest of my administrative team will be arriving tomorrow.
Burada kal ve bu kapının açık kaldığından emin ol.
And make sure that fire door stays open. You need to stay here.
Sendeki bu iki çip, Kal. Ama asıl ilgimi çeken.
But what really interests me are these two chips of yours, KaI.
Buraya denizci! Onlarla kal, Teğmen!
Stick with them, Lieutenant. Over here, sailor!
Bilgeliğim diyor ki, sen burada kal… biz de onu öldürelim.
And my wisdom says you remain here and we will kill him.
Results: 17672, Time: 0.0385

Top dictionary queries

Turkish - English