KALMAYA DEVAM EDIYOR in English translation

remains
kalın
kalır
kalacak
devam
kalıyor
kalıp
kaldı
hala
kalan
kalanlardan
remain
kalın
kalır
kalacak
devam
kalıyor
kalıp
kaldı
hala
kalan
kalanlardan

Examples of using Kalmaya devam ediyor in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Keçi sahipsiz kalmaya devam ediyor.
This goat remains unclaimed.
Adam yerde kalmaya devam ediyor.
Man remains down.
Yinede başkentte kalmaya devam ediyor?
And yet he still remains in the capital?
Tomun geleceği belirsiz kalmaya devam ediyor.
Tom's future remains uncertain.
Diane Chambersın dürüstlüğü lekesiz kalmaya devam ediyor.
The integrity of Diane Chambers remains unblemished.
Bir başka kurban, hastanede kalmaya devam ediyor.
One other victim remains hospitalized.
Ve o, hâlâ surların arkasında kalmaya devam ediyor.
And still she stays behind her wall.
Yaşında Cobramlı bisikletçi hastanede stabil durumda kalmaya devam ediyor.
The cyclist, a 40-year-old Cobram man, remains in hospital in a stable condition.
Hal böyle iken, gökyüzün mavi kalmaya devam ediyor.
And yet, the sky remains blue.
Bazı şeyler değişse de bazıları aynı kalmaya devam ediyor.
And as much as some things change, some things always remain the same.
Yusuf Al Ahmadi, Guantanamodaki hücre hapsinde kalmaya devam ediyor.
Yusuf AI Ahmadi remains in solitary confinement in Guantanamo.
sorun hâlâ çözülmemiş kalmaya devam ediyor.
the question still remains open.
Bay Croweun gerçek yeri ve yaratıcı uğraşları… gizem olarak kalmaya devam ediyor.
Of Mr Crowe remain a mystery. The true whereabouts and creative endeavours.
Duruşma sırasında, Van Damme baya sakin göründü ve sessiz kalmaya devam ediyor.
During the trial, Van Damme seemed quite serene and wishes to remain silent.
Örneğin, yasal göçmenlerin çocukları vatandaşlığa kabul edilmek yerine yabancı olarak kalmaya devam ediyor.
Children of legal immigrants, for example, do not become naturalized, but remain designated as foreigners.
Başbakan Mirko Zvetkoviç gerçekleri vurguladı: Düzenleme sonlandırılmadı ve hükümet kararlaştırılan parametrelere sadık kalmaya devam ediyor.
Prime Minister Mirko Cvetković stressed the bare facts: the arrangement has not been terminated and the government is continuing to hold to agreed parameters.
Camp Davidde kalmaya devam ediyor ve Washingtondaki son gelişmeye hiçbir halka açık cevap vermeyeceklerini söyledi.
First Lady remain bunkered at Camp David, and have offered no public response to the most recent developments in Washington.
Evlerinde serbestçe kalmaya devam ediyor.
Remain free and in their home.
Tomun onu neden yapmak istediği sorusu hâlâ kalmaya devam ediyor.
The question still remains why Tom would want to do that.
Önemli sorular cevapsız kalmaya devam ediyor.
Crucial questions remain unanswered.
Results: 210, Time: 0.0222

Kalmaya devam ediyor in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English