Examples of using Tam ortadan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hadi, tam ortadan.
Bence bu puanlar tam ortadan bölünsün.
Topluluk hâlâ tam ortadan ikiye ayrılmış görünüyor; yarısı Country müziğini desteklerken diğer yarısı rock-n-roll istiyor.
Okyanusun altında, iki kıtayı neredeyse tam ortadan bölen Atlantik-ortası sırtı da hâlâ yine bu iki kıtanın arasındaki, itici güç konumundadır.
Üçüncü kılıç, sonuncu kılıç, hepimizin beklediği… tam ortadan geçecek.
İki çocuk ellerinde 5 metrelik bir sopayla bir ağaca doğru koşuyorlar tam ortadan ağaca çarpıyorlar ve çarptıkları gibi geriye doğru fırlıyorlar.
Evet ama eskiden pazar günleri televizyona bağırarak söylediğin gibi… topla tam ortadan koşmak işe yaramıyorsa… o zaman bize bir iyilik yapıp ve karşı sahadan topu iste.
Evet ama eskiden pazar günleri televizyona bağırarak söylediğin gibi… topla tam ortadan koşmak işe yaramıyorsa… o zaman bize bir iyilik yapıp ve karşı sahadan topu iste.
Evet ama eskiden pazar günleri televizyona bağırarak söylediğin gibi… topla tam ortadan koşmak işe yaramıyorsa… o zaman bize bir iyilik yapıp ve karşı sahadan topu iste.
Evet ama eskiden pazar günleri televizyona bağırarak söylediğin gibi… topla tam ortadan koşmak işe yaramıyorsa… o zaman bize bir iyilik yapıp ve karşı sahadan topu iste.
Evet ama eskiden pazar günleri televizyona bağırarak söylediğin gibi… topla tam ortadan koşmak işe yaramıyorsa… o zaman bize bir iyilik yapıp ve karşı sahadan topu iste.
için büyük bir şanstır. Gelip tam ortadan geçtiği için şanslıyız.
Onu tam ortaya diktiler ve palyaço kıyafetini çıkarttılar.
Gözlerin tam ortaya baksın.
Sorgunun tam ortasındayız. Neler oluyor?
İki taraftan başlanan kazı tam ortada mükemmel şekilde buluştu.
Yemeğin tam ortasındayız.
Teknenin tam ortasına oturup öylece bekledim.
Sen de tam ortaya otur.
Ben tam ortada oturuyorum, ve kız önce benim biramı koyuyor.