force
güç
zorla
gücün
zor
kuvvetleri
teşkilatı
yürürlüğe
birliği
birimi forcibly
zorla
zor kullanarak
güç kullanılarak push
itmek
zorla
itip
ıkın
bas
bastır
itekle
bastığımda break
mola
kır
ara
kırmak
kırın
kırılır
kıracak
zorla
bozmak
kırık make
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın drag
sürükleyerek
zorla
sürükleme
çek
getirmene
direnci
sürtünme
götür
zenne
travesti forcible
zorla
zor kullanarak
forcible mı forced
güç
zorla
gücün
zor
kuvvetleri
teşkilatı
yürürlüğe
birliği
birimi broke
mola
kır
ara
kırmak
kırın
kırılır
kıracak
zorla
bozmak
kırık made
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın forcing
güç
zorla
gücün
zor
kuvvetleri
teşkilatı
yürürlüğe
birliği
birimi breaking
mola
kır
ara
kırmak
kırın
kırılır
kıracak
zorla
bozmak
kırık making
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın makes
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın dragged
sürükleyerek
zorla
sürükleme
çek
getirmene
direnci
sürtünme
götür
zenne
travesti broken
mola
kır
ara
kırmak
kırın
kırılır
kıracak
zorla
bozmak
kırık forces
güç
zorla
gücün
zor
kuvvetleri
teşkilatı
yürürlüğe
birliği
birimi
Maryland Sanat Okuluna, zorla girme ve kamu malına zarar verme. Breaking and entering, vandalism of the Maryland School of the Arts.Zorla gönder. Avukattan randevu aldım, Tony.Make me. I have an appointment with a lawyer, Tony.Üzgünüm hanımefendi. Zorla giremeyiz. We can't break in. I'm sorry, madam. Güpegündüz zorla adam kaçırma. Forcible abduction in broad daylight.Zorla getirilenler bile… burada kalmayı tercih ediyor.Would still choose to stay here. Even those who were coerced .
Odaklan şimdi. Kendini zorla . Push yourself. Focus now.Kafanda bir delik açıp seni zorla çıkarırım. I will make a hole in that head and drag you out myself. Julia Sternin dairesine zorla girmek, onunla konuşmaktan daha kolay olsa gerek. Breaking into Julia Stern's apartment was easier than talking his way in.Carrie bizi zorla dalmaya gotürüyor. Selam. Carrie's making us go scuba-diving. Zorla mı? En az onun kadar, ben de o filmlere bayılıyorum?I loved those movies just as much as he did.- make me? Üzgünüm hanımefendi. Zorla giremeyiz. I'm sorry, madam. We can't break in. Zorla itiraf! Polis vahşeti!Police brutality!! Coerced confession!! Dolayısıyla zorla boğulmamış. Hence, no forcible suffocation. Odaklan şimdi. Kendini zorla . Focus now. Push yourself. Annem zorla öğretmeye çalışıyor bana. Mother makes me learn it. Dolapları zorla açarken gördük diye peşimize takıldı. Because we saw him breaking open lockers. He was chasing after us. Sana zorla dondurma yediriyorum. Making you eat ice cream.Sarıl bana Beni zorla ki sana aşık olduğumu söyleyeyim. Hold me Make me tell you I'm in love with you. Peki ne yapmak istersin, zorla girelim mi? So what do you want to do, break in? Arka arkaya seks yapmış ama zorla olup olmadığını söylemek mümkün değilmiş. Said she had sex repeatedly, but there's no way to tell whether it was forcible .
Display more examples
Results: 2995 ,
Time: 0.0521