Примери за използване на Belli на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Albay Julyan, belli ki, şu diğer ceset konusunda bir hata yapmışım.
Hepimizin belli amaçları var.
Sadece belli bölgelerde ve çok nadiren kullanılıyor.
Belli şeyleri istiyorlar.
Kimin dost, kimin düşman olduğu belli değil.
Sanırım belli oluyordur.
Belli ki son görüşmemizden bu yana Zaman Efendisi dostlarından yeni oyuncaklar almış.
Bonney Belli öldürdü!
Doktorunuz size belli talimatlar verecektir.
Belli ki ölüm sebebi kafa arkasına sert
Bu işin kötü yanı da bu. Kimin kim adına çalıştığını hiç belli olmaz.
Kardeş olduğunuz belli, sen de onun gibi yakışıklısın.
Kafasında çok belli bir görüşü var.
Belli ki Song Daitian…-… sizi gizlice korumaya çalışmış.
Yani, Polis Belli kimin vurduğunu net olarak söyleyebileceğim bir yol yok.
Belli ki daha önce hiç tatmadığı bir duyguydu bu.
Tutuklanmaya karşı koyan bir asi olduğu için korkmadığı nereden belli?
Şimdi belli olmuyor, ama eskiden çok çılgındık biz.
Belli ki Chiyo isimli kadınlar erkekler arasında çok popüler.
Belli başlı özelliklerin vardı.