Примери за използване на Bir evden на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şey, burası bir evden de öte.
Birkaç haftada bir evden kaçarmış. Açıkta içki içmekten üç kez tutuklanmış.
Müzik dolu bir evden geldiği belli oluyor.
Keatonlardan iki blok yanındaki bir evden güvenlik kamerası görüntüsü.
Annem 1901 yılında çalıştığı bir evden çalmış.
Telefonuna gelen arama Tulsa, Oklahomada bir evden geliyor.
Havaalanında olman gerekirken kokain mekânı olmuş bir evden çıktığın için olabilir.
Sazan şeklinde büyük bir flama ile ve bir evden daha uzun.
Bu gemi benim için bir evden fazlası.
Bu çivi bir tabancadan atılmış. İçinde ceset olan bir evden çıktı.
Yazar hayaletli bir evden bahsediyordu, komşuların zaman zaman bir çocuk şarkısı söylendiğini duydukları bir ev. .
Pekala, Belki de Bethin anılarıyla dolu, bir evden çıkmak onun için daha iyi olabilir.
Katil yakalanamadı ancak katilin yaşadığı sanılan bir evden yedi kadın cesedi çıkarıldı.
Sene önce, Ocean Cityde bir çocuğun kiralık bir evden kayboluşuyla ilgili soruşturmada baş dedektiftiniz.
Ve evlatlık olana dek, bir evden diğer eve taşınıp duracakmış anlarsın, gerçek bir ailesi olmadan ve istesem bile onu göremezmişim.
Alkolik müzikol artistleri için olan bir evden gelen senin yaşındaki bir adamın bir kaçak gibi görünme ya da davranma mazereti yok.
Neden küçük iglonun daha çabuk yapılıp böyle bir evden daha kolay sıcak tutulacağını bilmiyor?
Ondaki silahın buradan 50 km güneyde bir evden pazartesi akşamı 7
Sen, şehirdeki bir evden vazgeçen ilk toprak sahibi olmayacaksın. Yeni bir vergi protestosu.
Cinayet silahı bir evden çalınmış. Bay Beebe onu yenilemiş, efendim.