Примери за използване на Bir pay на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o:'' Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım.''.
Varsa size ve belli bir pay yukarı veya aşağı gitmek için gidiyor senin fikrin yatırım yapmaya ikna etmek için ve çok zor olurdu.
ALLAH kendisine lanet etmiş ve o da,'' Elbette senin kullarından belli bir pay alacağım,'' demişti.
Naftaliye bir pay verilecek; sınırı Aşerin doğudan batıya uzanan sınırına bitişik olacak.
Erkeklere hak ettiklerinden bir pay vardır. Kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır.
Kim bir iyiliğe aracılık ederse kendisi için ondan bir kredi var. Kim bir kötülüğe aracılık ederse, kendisi için ondan bir pay var.
Şu kendilerine kitaptan bir pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi
Beyaz insanlar iyi bir pay alacakları yere yöneliyorlar
Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için
Önce Raphaelın işini bir halledelim ve amcama bir pay verdikten sonra, Bunu anlamış olacak Ben yerimi hak ettim.
Baksana Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlar, aralarında hüküm versin
Kendilerine kitaptan bir pay verilenlerin sapıklığı satın aldıklarını
Şu kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi?( Baksana onlar,)
Kendilerine Kitap dan bir pay verilenlerin sapıklığı satın aldıklarını
Görmez misin kendilerine kitaptan bir pay verilenleri? Sapıklığı satın alıyorlar
Görmez misin, kendilerine kitaptan bir pay verilenler, puta,
Zevlos ona 89da çok cömert bir pay vermiş.
yazarsan o zaman belki bana küçük bir pay verebilirsin?
bu bölge bu büyümeden büyük bir pay alacaktır.
baban gibi kaç kişinin bir pay koparmaya çalıştığını biliyor musun?