Примери за използване на Bir sopa на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çocuklar, ablanız inatçı bir katırın arkasındaki bir sopa gibi.
Uslu bir çocuk ol da bana bir sopa getir.
Bana bir sopa ver.
Bana bir sopa ver.
Sadece bir sopa işte.
Bak, bir sopa.
Sonunda bir sopa alıp onu öldürdü.
O bir sopa değil, Barclay.
Götüne girmiş bir sopa ve kesilmiş yarağı ile tabii ki!
Vikin kıçında bir sopa var.
Keskin bir sopa için öldürülecektim.
Sadece bir sopa değil.
bana kalın bir sopa getir.
Aynı zamanda Annenin kanı ve başkasının DNAsı olan bir sopa bulduk.
Bu Wade Boggs imzalı bir sopa.
Uzun bir sopa al ve büyük çikolata karışım variline sokup çevir, tamam mı?
Lerin başında erkeklerin başparmaklarından kalın bir sopa kullanmadıkları sürece karılarını dövmeleri yasaldı.
Hokey oyuncularından öğrendiğim bir şey varsa o da, bir sopa tutup topları korumaktı.
Mesela götüne bir sopa sokup bir kukla gibi oynatabiliriz:'' Rovr, rovr, ben korkunç nineyim!''!
Sonra ikinci evre 2,5 metre yükseğe kadar uzanan çizimler, bir sopa ile yapılmışlar.