Примери за използване на Durmak zorunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Durmak zorunda.
Durmak zorunda değilsin.
Hayatım boyunca baş aşağı durmak zorunda olmadığımı söyleyin ne olur.
Burada durmak zorunda değilsin.
Hadi ama durmak zorunda değiliz değil mi?
Durmak zorunda değildin.
Durmak zorunda kalırlar ve hareket edemeden önde sinyalimizi bulmak zorunda kalırlar.
Durmak zorunda değilsin.
Durmak zorunda kaldı….
Bir yerde durmak zorunda.
Her ne planlıyorsanız, durmak zorunda.
Ama profesyonel kararlarını etkiliyor ve durmak zorunda.
İşte bu yüzden durmak zorunda!
O kadar güzeldi ki durmak zorunda kaldım.
Ronon, bütün zaman boyunca orada durmak zorunda değilsin.
Üremek için, quelealar durmak zorunda, Dar kolonilerde binlerce yuva yapmak için.
İlk gün ve kocam suları kapattı gelirken karete salonunda durmak zorunda kaldım.
Kadınlardan hoşlanmıyorsun, kendini kötü hissettin, durmak zorunda kaldın, Onunla sevişmek istemediğini
Burada ilk kez durmak zorunda kalacaklar. Çünkü yol boyunca tökezler!
Belki bir banka soygunu ya da bomba çözme vakası yüzünden bir yerde durmak zorunda olduğu için gecikmiştir.