DUYGU - превод на Български

чувство
his
duygu
hissetmek
hissi
anlayışı
sanki
duyusu
емоция
duygu
his
heyecanı
усещане
bir his
duygu
hissediyorum
hissi
hissetme
algısı
се чувстваш
hissettiğini
bir duygu
bir his
sen hissediyorsun
i̇yiyim
mı hissediyorsun
mi hissediyorsun
емоционално
duygusal
psikolojik olarak
дуйгу
duygu
чувства
his
duygu
hissetmek
hissi
anlayışı
sanki
duyusu
емоции
duygu
his
heyecanı
чувствата
his
duygu
hissetmek
hissi
anlayışı
sanki
duyusu
емоцията
duygu
his
heyecanı
чувството
his
duygu
hissetmek
hissi
anlayışı
sanki
duyusu
емоциите
duygu
his
heyecanı
усещането
bir his
duygu
hissediyorum
hissi
hissetme
algısı

Примери за използване на Duygu на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ama tabii, bu şekilde her duygu belirli bir panzehire ihtiyaç duyardı.
Това значи, че всяка емоция ще се нуждае от определено противосредство.
Bazen insanlar rahatsız edici duygu ve düşüncelerini rahatlatıcı olanların ardına gizlerler.
Някой хора прикриват смущаващите си мисли и емоции от онези, които са ги предизвикали.
Başlangıç olarak duygu ve düşüncelerinizi kontrol etmeye çalışmalısınız.
За начало трябва да се стремите към контрол над своите мисли и чувства.
L tür garip duygu gibi, var.
Имах странно усещане, като.
İlk yol, olumlu duygu.
Първият път- позитивна емоция.
Sen bana bir şey söyleme Duygu.
На мен не ми казвай нищо, Дуйгу.
Gün içinde duygu ve düşünceleriniz sıklıkla değişebilir.
В това време чувствата и мислите могат често да се менят.
Bence başkalarında bir tür duygu uyandırmak istiyor. Burası doğru.
Мисля, че иска да подбуди някакви чувства у другите, това е сигурно.
Birçok duygu ile uğraşıyor ve hiçbiri hakkında konuşmuyor.
Справя се с много емоции и няма да говори за никоя от тях.
Bu duygu hiçbir şey ile karşılaştırılmaz.
Това усещане не може да се сравни с нищо друго.
Deneyimleyebileceğimiz en güzel ve en derin duygu, bilinmeyeni hissetmektir.
Най-красивата и дълбока емоция, която можем да преживеем, е усещането за мистичното.
Bu duygu tüm bedenine yayıldı.
Чувствата се преживяват с цялото тяло.
O duygu? Eğlence? Anarşi hissi?
Емоцията, забавата, анархията?
Ama bunu iyi bir öykü, duygu, derinlik ve boyutla telafi ediyoruz.
Но компенсираме това с добър сценарий, емоции, задълбоченост и смисъл.
çok fazla duygu var, Ben.
имам толкова много чувства, Аз… Аз.
Aşk bu dünyadaki en garip duygu.
Това е най-странното усещане на света.
Ünlü öğretmene göre, duygu ve sosyalleşme el ele gider.
Според популярния учител емоцията и социализацията вървят ръка за ръка.
Başkalarının duygu ya da davranışlarını kontrol edemezsin, kendininkini edersin.
Не можеш да контролираш чувствата на другите… нито действията им, а само твоите.
Sahip olduğun duygu bir farklılık yaratmak.
Чувството да си… Да правиш разликата.
İnsan tarafım duygu ve mantık arasında denge bulmamı sağladı.
Човешката част ми позволява да правя баланс между емоции и разум.
Резултати: 505, Време: 0.0638

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български