Примери за използване на Hediye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hediye kutuları yapan bir fabrikaya ICE tarafından el konuldu.
Eskiden koçluk yaptığım bir çocuktan hediye.
Sonra da ona hediye ettim. Yanından hiç ayırmaz.
Sana hediye getirdim.
Hediye benim için çok önemli bir şey değildir.
Tanışmak için ilk sıraya girenlere 100 hediye verilecek Majesteleri.
Hediye Dükkânı.
İngiltere dünyaya verdiği en büyük hediye İngilizce dilidir.
Dekorasyon hediye/ hediye sepetleri.
Büyükannem, geçen yıl ki doğum günüm için keman dersleri hediye etti.
Hediye kutunuz var mı?
Kızımıza hediye getirmişler.
Bu hediye bir kıza değildi.
Bu hediye oldukça besleyici,
Bu yüzden her hafta, ona hediye verirdim.
Talibanın hediye dükkanına gittim.
Ben bir insanım, hediye değil.
Yedinci yaş günümde annem hediye etti.
Bir zenci ve hediye paketleri.
Baaldan hediye kabul etme.