Примери за използване на Izin veriyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Merak ediyordum ki burada çocukların araçlarla resim çektirmesine izin veriyor musunuz?
Kalp krizinden sonra günde bir fincan kahveye izin veriyor.
Ceza amirliği oğlunla bir saat görüşmene izin veriyor.
Kadınlar neden erkeklerin bunu yapmalarına izin veriyor?
En azından o altına girmeme izin veriyor.
Tony, onlar fiziksel şiddete izin veriyor.
Annem ve ben tartıştığımızda Les burada kalmama izin veriyor.
Lindsaynin annesi lise üçteki çocukla çıkmasına izin veriyor.
Lindsaynin annesi dudak küpesi olan çocukla çıkmasına izin veriyor.
Web kamerasına, güvenlik sistemlerine ve telefonuna girmeye izin veriyor.
Nöral bağlantım geminin herhangi bir yerinden sisteme anlık erişim sağlamam izin veriyor.
Bazen şapkayı giymeme izin veriyor.
Tanrılar izin veriyor.
Annenler buzparmak yemene izin veriyor mu?
Connor ve benim istediğimiz kadar burada kalmamıza izin veriyor.
Diğer Katerina böyle konuşmana izin veriyor muydu?
O ve eşi ana evdeki mutfağı istediğimiz zaman kullanmamıza izin veriyor.
Seninkiler kasabada böyle dolaşmana izin veriyor mu?
Donanma izin veriyor çünkü o, Ramsey.
Ama annen ve bana izin veriyor mu diye bakmamız gerek.