UFAK - превод на Български

малък
küçük
ufak
biraz
minik
az
düşük
kısa
küçücük
genç
ufacık
мъничък
küçük
ufak
minik
küçücük
ufacık
minicik
minnacık
само
sadece
yalnızca
tek
ancak
sırf
yeter
bir
дребен
küçük
ufak tefek
bücür
kısa
önemsiz
stumpy
minyon
güdük
лек
tedavi
hafif
çare
iyi
küçük
kolay
ufak
ilacı
panzehir
малко
küçük
ufak
biraz
minik
az
düşük
kısa
küçücük
genç
ufacık
дребни
küçük
ufak tefek
bücür
kısa
önemsiz
stumpy
minyon
güdük
лека
tedavi
hafif
çare
iyi
küçük
kolay
ufak
ilacı
panzehir
има
var
olduğunu
sahip
bir vardır
sorun
bir
незначителни
önemsiz
küçük
ufak
anlamsız
az
değersiz
малка
küçük
ufak
biraz
minik
az
düşük
kısa
küçücük
genç
ufacık
малки
küçük
ufak
biraz
minik
az
düşük
kısa
küçücük
genç
ufacık
дребно
küçük
ufak tefek
bücür
kısa
önemsiz
stumpy
minyon
güdük
дребна
küçük
ufak tefek
bücür
kısa
önemsiz
stumpy
minyon
güdük
леко
tedavi
hafif
çare
iyi
küçük
kolay
ufak
ilacı
panzehir
мъничка
küçük
ufak
minik
küçücük
ufacık
minicik
minnacık
леки
tedavi
hafif
çare
iyi
küçük
kolay
ufak
ilacı
panzehir
мъничко
küçük
ufak
minik
küçücük
ufacık
minicik
minnacık
мънички
küçük
ufak
minik
küçücük
ufacık
minicik
minnacık

Примери за използване на Ufak на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Tarihte ufak bir değişiklik yaparak.
Като направиш една лека промяна в историята.
Hayır, planımda ufak bir değişiklik oldu.
Не, има промяна в плана.
Kıç kalkanında, ufak hasar.
Незначителни щети в задния щит.
Ufak bir haber bile yok.
Дори и дребна вест за това.
Yalnızca ufak bir açıklama.
Само дребно пояснение.
Ufak bir bombalama.
Само едно бързо гюленце.
Evet ama bunda çok ufak bir şans bile olsa.
Да, но ако има съвсем мъничък шанс.
Dinleyin çocuklar… Burada, ufak bir anlaşmazlığa düşmüş durumdayız, ama her şeyi açıklayabilirim.
Момчета слушайте, има някакво недоразумение, но мога да обясня всичко.
Size ufak bir kahvaltı hazırlattım.
Наредих да ви приготвят лека закуска.
Ufak hırsızlıklar, araç hırsızlığı, hırsızlık, hırsızlık.
Дребни кражби, големи кражби, кражби, кражби, кражби.
Güverte 4 ve 12 de, ufak hasar.
Незначителни щети на палуби 4 и 12.
Ufak bir avantajı olacak.
Те ще имат леко предимство.
James Mayin ufak bir yaşlı hanım olduğu Viktoria zamanlarından başlıyoruz.
Започваме с викторианската епоха, когато Джеймс Мей беше дърта дребна старица.
Senin için ufak bir şey.
Нещо дребно за теб.
Will ufak bir hatırlatma.
Уил, само да ти напомня.
Şimdilik ufak ama zamanla büyüyecek.
Мъничък е още, но ще порастне.
Babam, Kuzey Hemispheredaki en uzun gökdeleni ufak bir kira parası ile yaptırmadı.
Баща ми не построи най-високия небостъргач за дребни пари от наеми.
Şey, bir kaç ay önce ufak bir trafik kazası geçirdik.
Ами, претърпяхме лека катастрофа преди няколко месеца.
Güverte 14te ufak hasar.
Незначителни щети на палуба 14.
Ateşi çıktı ve sanırım ufak bir hırıltı duydum.
Трескава е и мисля, че има шумове.
Резултати: 3058, Време: 0.1146

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български