Примери за използване на Umut на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hollis, Noel sabahı gelmiş Noel Baba gibi umut ve hayal dağıtıyordu.
Eğer Umut İsa ise,
Eğer onun yerinde ben olsaydım, aynı şeyi yapacağını umut ediyorum.
Ben içtenlikle umut ozaman o değildi.
Umut hem yakına hem uzağa benzer.
Yaşar, emek verir ve umut eder.”.
gelecek için bana umut verdi.
Nyejal,“ Bu sefer tarımdaki verimliliğin daha iyi olmasını umut ediyorum!
Umut ve Maw Maw ile ahırda olacağım.
Ne bulmayı umut ediyorum bilmiyorum ama görünürde değil.
Ama maalesef umut giderek sönüyor.
Ama aynı zamanda, bu dediğine inanmamalarını umut ediyor.
Beni kandırdıklarına inandırdın bana yanlış umut verdiklerine inandırdın.
Tom için ise, sadece umut ve dua edebiliriz.
Umut da hep katilin bebeği olarak bilinecek.
Görmeyi umut ettiğim şey tam olarak buydu.
Bir sürü zeki mucidin umut ve hayallerini çaldı.
Ne beklediğimi bilmiyorum ama umut etmeden de duramıyorum.
Maalesef şiddet bu iyi dilek ve umut gecesini bile felakete uğrattı.
Böylece hiç yaşamaz, ama yaşamayı umut ederiz….