Примери за използване на Yegane на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve kesin olarak bildiğim yegane şeye inanmamı.
Kulaklarınıza yumuşacık caz müziğini taşıyan yegane istasyonu.
Stillwater Gölü, bunu tutabilecek yegane yer.
Ben Migueli bulacağım, kaza ile yegane bağlantı kaçıp gidiyor.
Krallığın üzerindeki bu laneti kaldırmak için yapabileceğimiz yegane şeyi yapmamızı teklif ediyorum.
Dünyada sahip olamayacağım yegane kadına aşığım.
Ancak, Damienı kurtarabilmenin yegane yolu bu rahibenin nerede olduğunu bana söylemen.
Ailesinin bankasının yegane erkek varisi.
Ben yegane koruyucu ve kollayıcınızım.
Yegane sorunumun Snow olduğunu mu sanıyorsun?
Sen benim yegane mirasçımsın, Nicholas.
Bu yegane antropolojik, fırsat.
Sadece yegane sorumlulukları seni yakalamak ve öldürmek olan adamlar olacak.
Elimdeki yegane alıcı-verici cihazımı ona verir miydim sandınız?
Bak tek ve yegane damadına nasıl davranıyor.
Bizim yegane sorumluluğumuz mümkün olan en iyi ürünü üretmek.”.
Sahip olduğunu iddia ettiği yegane yetenek ruhlara olan yakınlığıydı.
Belirleyici yegane işaretleri, yaşadıkları andan duydukları haz
Bir cinayet zanlısıyla, yegane görgü tanığını aynı odada mı tutuyorsun?
Yani yegane tanık sensin?