A CORRELATION in Turkish translation

[ə ˌkɒrə'leiʃn]
[ə ˌkɒrə'leiʃn]
bir bağlantı
connection
a link
contact
correlation
linkage
liaison
communication
arasındaki korelasyonu
bir korelasyon
bir bağ
connection
bond
a link
attachment
ties
cord
bound
relate to
commitment
a correlation
bir bağıntı
correlation

Examples of using A correlation in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A correlation of some supercapacitor series of different manufacturers to the various construction features is provided in Pandolfo and Hollenkamp.
Çeşitli inşaat özellikleri farklı üreticilerin bazı süper kapasitör serisi bir korelasyon olan Pandolfo ve Hollenkamp tarafından sağlanır.
Are you suggesting there's a correlation between some wacko woman assaulting my client And her homicide?
Deli bir kadının müvekkilime saldırması ile onun cinayeti arasında bir bağ olduğunu mu düşünüyorsunuz?
there's a correlation.
doğal afetlerde bir korelasyon var.
Do I need to cite you the 17 studies that show a correlation between attitude and outcome in surgical patients?
Size cerrahi hastalardaki davranış ve tutum arasındaki… korelasyonu gösteren 17 çalışmadan bahsetmeme gerek var mı?
If we can establish a correlation between amino acids on comets and life on Earth, that would be
Eğer bir bağıntı kurabilirsek kuyruklu yıldızların üzerindeki amino asitler ile Dünya üzerinde yaşam arasında bu,
William Phillips noticed a correlation between unemployment and inflation
William Phillips işsizlik ve enflasyon arasında bir korelasyon olduğunu fark ediyor.
I don't… I don't understand the… And if there is a correlation, why would you do that?
Bir ilişki olsa dahi, neden böyle bir şey yapasın? Anlamıyorum?
I don't… And if there is a correlation, why would you do that? I don't understand the.
Bir ilişki olsa dahi, neden böyle bir şey yapasın? Anlamıyorum.
No, I mentioned a correlation between eating cereals high in sugar and pre-adolescent Departures in a cocktail conversation.
Hayır, bir kokteyl konuşmasında şekerli tahil yemekle Ayrılan çocuklar arasındaki ilişkiden bahsetmiştim.
While trying to identify the charred body the police are questioning whether there is a correlation between the murder of Russo and the charred corpse.
Yakılan ceset tespit edilmeye çalışırken, polisin hedefinde Russoyla yanan ceset arasında bir ilişki olup olmadığı sorusunun yanıtı var.
For industrial produced capacitors the capacitance value is instead measured with a faster low frequency AC voltage and a correlation factor is used to compute the rated capacitance.
Endüstriyel üretilen kapasitör için kapasitans değeri daha hızlı düşük frekanslı AC gerilim ölçülür yerine ve korelasyon faktörü anma kapasitans hesaplamak için kullanılır.
William has discovered a correlation between the location of Mayan cities and the position of stars in constellations.
William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.
hair away just… Indirectly. I think there is a correlation.
saçlarını arkaya atmak… istemem arasında bir ilişkisi var.
A number of studies have shown a correlation between the 2D: 4D digit ratio and various physical and behavioral traits.
Bir dizi çalışma 2D: 4D oranı ile çeşitli fiziksel ve davranışsal özellikler arasında bir korelasyon olduğunu göstermiştir.
If we can establish a correlation between amino acids on comets and the amino acids we have on Earth, life on Earth,
Eğer kuyruklu yıldızların üzerindeki amino asitler ile bir bağlantı kurabilirsek Dünyada sahip olduğumuz amino asitler ile,
People using a higher technology. being presented to the Earth from what we would call star There is a correlation between the ancient glyphs and the modern crop circles in that they're both.
Antik geoglifler ile modern ekin çemberleri arasında bir ilişki vardır; yıldız insanları dediklerimiz tarafından Dünyaya sunuluyor. her ikisi de, bizden daha yüksek bir teknolojiye sahip.
But you know, I know that there is a correlation.
Fakat bilirsin, bir korelasyon olduğunu biliyorum.
There seems to be a correlation with violence, with fear.
Sanki şiddetle, korkuyla bir bağlantısı varmış gibi görünüyor.
There is a correlation between the density and level of intelligence.
Nöron yoğunluğu ve zeka arasında büyük bir bağlantı vardır.
There had to be dozens of tarantulas. There's a correlation.
Üzerinde düzinelerce tarantula olmak zorundaydı yani, evet, bir bağlantı var.
Results: 470, Time: 0.0487

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish